Yeni tip corona virüsüne karşı alınan ekonomik önlemlerin ardından yeni bir dış finansman sağlanıp sağlanmayacağı sorusu gündeme gelirken, Türkiye’nin, ABD ile swap imkanı için temasta olduğunu belirten yetkililer, IMF dışında diğer tüm finansman imkanlarına sıcak bakıldığını söyledi.

Türkiye ekonomisi son dönemde hızlı rezerv kayıpları yaşarken analistler yeni bir dış kaynak olmadan devam edilebileceğini ancak bunun lirada yeni baskı, yavaş toparlanma ve daha uzun süreli işsizlik gibi etkiler doğurabileceğini belirterek, bu nedenle Türkiye’nin yeni dış finansman yöntemlerini değerlendirmesini istiyorlar.
Reuters’a bilgi veren üst düzey üç yetkili de Türkiye için IMF’nin içinde yer aldığı finansman yollarının ‘bir seçenek olmadığını‘, ancak Fed swap imkanı konusunda temasta olduklarını söyledi.
Yetkililer, Dünya Bankası ve G20 kapsamı başta olmak üzere diğer ticaret ortaklarıyla da finansman için görüşmeler yaptıklarını belirtti.
Fed, mart ayı ortasından beri dolara yönelik talebin küresel bazda aşırı artış göstermesi sonrasında birçok büyük merkez bankası ile var olan swap anlaşmalarını dokuz ülke ile daha genişletmişti. Türkiye bu ülkeler arasında yer almamıştı.
Türkiye bu süreci eleştirmiş ve G20 kapsamındaki tüm ülkelerin swap anlaşmaları da dahil bir arada adım atması gerektiğini savunmuştu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, geçen ay sonunda G20 zirvesinde Fed’in swap anlaşmalarının Türkiye’yi de kapsayacak şekilde genişletilmesini istemişti.
Türkiye’nin çağrısına karşın mevcut bir swap anlaşması bulunmuyor. Ancak Fed 31 Mart’ta swap anlaşması yapmadığı ülkelere repo imkanı tanıdı. Bu repo imkanı ile swap anlaşması olmayan ülkelere ABD Hazine tahvili karşılığında dolar likiditesi sağlandı.
Türkiye bu imkandan, devam eden Halkbank davasının ilk döneminde ABD tahvillerini sattığı için geniş kapsamlı biçimde yararlanamıyor.
Üst düzey bir Türk yetkili şunları söyledi: “Türkiye IMF ile herhangi bir anlaşmayı ya da oradan kaynak kullanmayı değerlendirmiyor. Geçmiş dönemlerde IMF ile yapılan stand by’larda IMF’nin Türkiye’nin hem ekonomi hem siyasi politikalarına gereğinden fazla müdahale etmesi Türkiye’de ciddi bir sıkıntı oluşturdu… IMF’nin son imkanı mantıklı ve kullanılması halinde ülkelere fayda sağlayabilir ancak IMF’nin Türkiye’de bıraktığı izler bu seçeneği devre dışı bırakıyor. O nedenle bu sayfanın yeniden açılması mümkün gözükmüyor. Türkiye kaynak ihtiyacı için diğer uluslararası kaynaklara elbette sıcak bakıyor. Dünya Bankası başta olmak üzere tüm imkanlar Türkiye açısından seçenekler arasında. Swap konusunda iki ülke arasında üst düzey bir temas oldu. Türkiye’nin kullanım isteği ile ilgili. Bu yönde ABD imkanlara bakacak.”
Dün piyasalarda IMF ile anlaşma gibi bir dedikodu duyulduğunu belirten yetkili, “Türkiye IMF ile bir anlaşma yapmadı ama görüntüye bakılırsa, piyasa açısından, IMF bizlerle yaptı. Bu seçenek değil. Türkiye diğer tüm imkanlara son derece olumlu ve sıcak bakar” dedi.
IMF başkanı Türkiye dahil tüm üye ülkelerle temas halinde olduklarını söylemişti.
Dolar/TL bu açıklama öncesi işlem gördüğü 6.74’lü seviyelerden dün 6.62’ye kadar geriledi. İlk tepkinin ardından ise dolar/TL yeniden yükselişe geçti.
Rezerv kaybı
Merkez Bankası’nın (MB) son dönemde çok hızlı rezerv kaybettiğine de dikkat çeken bankacılar, bankanın martta rezervlerinde 20 milyar dolar azalış yaşadığını belirtiyor.
MB’nin toplam rezervleri salgına karşı alınan önlemlerin ve artan kamu döviz arzı nedeniyle şubat sonundan beri 18.3 milyar dolar düşüşle 89.6 milyar dolara geriledi; rezervler de 3 Nisan itibariyle biten son güncel haftada ise 5.9 milyar dolar oldu. Rezerv düşüşünde döviz arzının haricinde zorunlu karşılık adımları ve reskont kredi ödemelerin ötelenmesi de etkili.
Bankacıların hesaplamalarına göre geçen yıl 30 milyar doları aşan kamunun döviz arzı bu yıl da 20 milyar doları aştı. İlgili veriler bankacılar tarafından ancak gecikmeli olarak hesaplanabiliyor.
ABD ve Türkiye Hazine bakanlıklarına haberin yazıldığı sırada ulaşılamadı. Fed ise Reuters’ın soruna yanıt vermedi.