Bağımsız danışmanlık şirketi Business for Social Responsibility (BSR) tarafından hazırlanan ‘Meta’nın İsrail ve Filistin’deki Etkilerinin İnsan Hakları Durum Tespiti’ adlı rapora göre şirketin geçen yıl yaşanan Filistin – İsrail çatışmaları sırasında sansür uygulamaları konusunda çifte standartlı davrandı.

Sosyal medya devi Meta’nın (Facebook), Mayıs 2021’de Gazze Şeridi’nde 66’sı çocuk, 39’u kadın en az 254 Filistinlinin öldüğü 11 günlük saldırı sırasında Filistinli sosyal medya kullanıcılarını haksızlığa uğrattığına dair bir rapor yayınlandı.
Meta dünyanın en büyük sosyal medya sitesi olan Facebook’un yanı sıra popüler uygulamalar Instagram ve WhatsApp’ın da sahibi.
Filistinlilere Arapça engeli
Filistin ile ilgili Arapça içerikler, hashtag (etiket) kaldırma ve yeniden paylaşım engellemeleri gibi gönderi kısıtlamalarına maruz kalan Filistinli gazeteciler, WhatsApp hesaplarının bloke edildiğini, bunun kasıtsız olarak yapıldığının açıklandığını ve Meta’ya bildirildikten sonra düzeltildiğini söylediler.
Raporda incelenen veriler ışığında Arapça içeriklerin kullanıcı bazında daha fazla engelle karşılaştığı aktarıldı.
İİbranice içeriklerin bu tür kısıtlamalardan etkilenmediği ortaya çıktı.
Hazırlanan rapora göre Meta’nın, Mayıs 2021’deki eylemler sırasında Filistinli kullanıcıların ifade ve toplanma özgürlüğü, siyasi katılım ve ayrımcılığa uğramama hakları üzerine ve dolayısıyla Filistinlilerin bilgi ve görüş paylaşma özgürlüğü hakkında insan hakları adına olumsuz etkiler yarattığı gözlemlendi.
Meta: İnsan kaynaklı bir hata
Meta’nın küresel insan hakları direktörü Miranda Sissons, Mescid-i Aksa hashtag’inin engellenmesi olayında hatayı yapan kişinin bir ‘insan’ olduğunu ve hatadan haberdar olduklarında hashtag engelinin kaldırıldığını söyledi.
Meta’nın kendi raporunda, BSR’nin bulgularına yanıt olarak, bunun kasıtlı veya hedefli değil, on milyonlarca insanı etkileyen küresel bir hata olduğu açıklaması yapıldı.
Arapça konuşanlar ayrımcılığa uğruyor
BSR’nin raporu, Meta’nın Mayıs 2021’deki eylemler sırasında Filistinli kullanıcıların ifade özgürlüğü, toplanma özgürlüğü, siyasi katılım ve ayrımcılığa uğramama gibi insan haklarını ve nihayetinde Filistinlilerin kendileriyle ilgili bilgi ve görüş paylaşma özgürlüğünü ihlal ettiği sonucuna vardı.
Rapora göre, dünyadaki terör örgütlerinin yasal tanımlamaları, Müslüman olarak tanımlanan kişi ve kuruluşlara orantısız bir şekilde odaklanıyor. Bu nedenle Filistinli ve Arapça konuşan kullanıcılar bu tür engellemelere maruz kaldı.