Ali DAĞLAR
Protestan Kiliseler Derneği’nin her yıl yayınladığı Hak İzleme Raporu açıklandı. Sadece Protestan Hıristiyanlara yönelik nefret suçlarının takip edilip kayda alındığı raporda, 2015’te de Protestanlara ve kiliselerine yönelik fiziksel saldırıların devam ettiği görülüyor.
Raporda kiliselere ve önderlerine fiziki saldırılarda suç üstü yakalamalara rağmen serbest bırakma, gözaltına alınıp karakol çıkışı yeniden kiliseye saldırma, e-mail, video, SMS ve sözlü saldırı, nefret suçları, tarihi kiliselerde ibadet izninin reddi, IŞİD tehditleri ve IŞİD’in saldırı için keşif yapma vakalarına dek çarpıcı pek çok kayıt var.
‘Bir adım ilerleme yok’
Protestan Kiliseleri Derneği Basın Sözcüsü Soner Tufan, “Son söz niteliğinde ifade edeceğim en önemli şey şu; bir adım bile ileri gidemedik, zamanlar değişiyor, koşullar değişiyor, ama ihlaller form değiştirerek sürekli karşımıza çıkıyor. Uğraştığımız hiçbir konuda gram gelişme kaydedememişiz. Ülkedeki koşullar bizim daha iyi bir duruma gelmemize yardım etmiyor, bize yönelik tutumu değiştirmiyor. Sonuç olarak her anlamda ümitsizliği ve üzüntüyü artıran bir yıl yaşamışız” dedi.
“İbadet yeri kurma ve ibadet için kullanılan mekânların kullanımını sürdürme ve var olan ibadethaneleri kullanma talepleriyle ilgili sorunlar devam etmektedir. Okullarda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerine katılmaya zorlama, müfredata yeni konan İslam dini içerikli seçmeli dersler çerçevesinde halen bazı sorunlar yaşanmakta“ denilen rapordan bazı çarpıcı bölümler şöyle:
Bilbordlarda Noel karşıtı nefret suçları, sözlü ve fiziki saldırılar
– Hıristiyan din görevlisi yetiştirme hakkının korunması yönünde ilerleme yok. Temel Din Bilgisi kitabı önerisi MEB’den onay bekliyor. Kimliklerde bulunan din hanesi varlığını sürdürüyor, ayrımcılık açısından risk oluşturuyor. 2007 yılında Malatya’da üç Hıristiyan’ın öldürülmesiyle ilgili dava belirsizliğini koruyor. 2015 yılında bazı Doğuş Bayramı (Noel) kutlamalarının kamuya açık alanda ve toplum içinde yapılması talebine izin verilmedi. Noel ve yılbaşı döneminde Noel ve yılbaşının kutlanmamasıyla ilgili nefret söylemleri içeren bilboard reklamları, afişler, gazete haberleri ve televizyon programları, kutlamalar döneminde tedirginlik yaşanmasına neden oldu.
– 30 Mart 2015: Balıkesir Protestan Kilisesi kapısına ‘TÜRK İSLAM BİRLİĞİ’ yazılı bir kağıt asılmıştır. Kilise kapısının tam karşısında kullanılmayan binanın duvarına boyayla harf büyüklüğü yaklaşık 25 cm olacak şekilde ‘’ALLAH BİRDİR’’ ibaresi yazılmıştır. Konu Emniyet Müdürlüğü’ne bildirildi, faillerin yakalanmasıyla ilgili bir gelişme olmadı.
Eli sopalı saldırgan bırakıldı
– 16 Mayıs 2015: Eli sopalı kimliği belirsiz bir erkek, Samsun Agape Kilisesi’nin kapısına gelerek küfür ve hakaretlerde bulundu. Kapı zilinin çalınması üzerine polise haber verildi. Polis gelip şahsın elindeki sopayı bıraktırdı fakat gözaltı yapmadı. Şahıs bir süre sonra tekrar kapıya gelmiş ve yeniden uzaklaştı, kilise şikayetçi olmadı.
– 27 Haziran 2015: İskenderun İncil Kilisesi’nde kilise faaliyetlerini ve Hıristiyanlığı tanıtıcı broşürlerin koyulduğu posta kutusundaki broşürler yırtıldı. Şikayet yapılmadı.
– 3 Eylül 2015: İzmir Torbalı Baptist Kilisesi önderi, kendisine ait tarlada ailesiyle beraber çalışırken, orman içinden birkaç kez av silahıyla ateş edildi. 21 Ağustos’ta tarlanın bulunduğu köyün camiinde, cuma hutbesinde hoparlörden pastörün de duyacağı şekilde Hıristiyanlara yönelik nefret söylemine varan ifadelerin kullanılması nedeniyle kilise önderi bu atışların bilinçli yapıldığını düşünerek jandarma kuvvetlerine haber verdi, bir sonuç alınamadı.
Pastöre saldıran kişi karakoldan dönüp tehdit etti
– 10 Eylül 2015: Ankara Batıkent Bereket Kilisesi’ne gelen bir kişi küfür ve hakaretler ederek kilise önderine darp girişiminde bulundu. İhbar üzerine polis gelip şahsı karakola götürdü, işlem yapmadan bıraktı, aynı kişi karakol çıkışı tekrar kiliseye gelip kilise önderini kiliseyi kapatması için tehdit etti. Tekrar polis arandı, ekipler gelmeyince kilise önderi kiliseyi kapatıp karakola giderek olayı anlattı, şahısla ilgili herhangi bir işlem yapılmadı.
Kiliseye tekbir eşliğinde yumurtalı saldırı
– Ağustos ayından itibaren Protestan kiliselerine yönelik birçok tehdit mesajı alındı. Bu tehdit mesajları SMS, e-mail, internet sitesi ve sosyal medya kaynaklarından geldi. Ülke genelinde 15 kilise ve 20’ye yakın kilise önderi bu tehditlere maruz kaldı.
Kadıköy Uluslararası Protestan Kilisesi (KUT) üç farklı dönemde SMS, e-mail, Facebook ve video yoluyla tehdide maruz kaldı. Diri Su Protestan Kilisesi Facebook, Antalya İncil Kilisesi SMS, Bursa Protestan Kilisesi e-mail yoluyla, Kayseri Protestan Kilisesi telefon ve SMS, İstanbul Yeni Umut Kilisesi e-mail, SMS ve Facebook aracılığıyla tehdit edildi. Ankara Umut Kilisesi SMS aracılığı ile ve sözlü olarak tehdit edildi. İzmir Diriliş Kilisesi, Bakırköy Baptist Kilisesi, Ümraniye Kilisesi, Tanrı Evi Baptist Kilisesi, Harikalar ve Belirtiler Kilisesi, Son Buyruk Kilisesi, Müjde Kilisesi yine Facebook, e-mail, SMS ve Youtube videolarıyla tehdit edildiler. Zeytinburnu İsa Mesih Kilisesi, Facebook üzerinden tehdit aldı, yumurtalı saldırıya uğradı, cemaat içerideyken dışarıdan ‘tekbir’ sesleri duyuldu.
TBMM’de açıklama ve soru önergesi sonuç vermedi

CHP’nin Ermeni miletvekili Selina Doğan ve Protestan Kiliseleri Derneği Genel Sekreteri Umut Şahin TBMM’de açıklama yaparken… Fotoğraf: DHA
– Tehdit içerikleri, tehdidin geldiği telefon numarası, e-mail adresleri, Facebook profilleri ve Youtube video linkleri şikayet dilekçelerinde belirtilmelerine, konu ile ilgili 7 Eylül tarihinde TBMM’de basın açıklaması yapılmış ve soru önergesinde bulunulmasına rağmen bugüne dek faillerin ortaya çıkartılması ile ilgili bir gelişme olmadı. Tehdit içeren Youtube videosu hale erişimde.
Tehdit örnekleri: Boynunu vuracağımız zaman yakındır!
– Tehdit içeriklerine örnekler: “Sonunuz yakın sapkın kafirler gerçekleri inkar edenler, Sapık kafirler sizlerin boynunu vuracağımız zaman yakındır. Allah cc. And olsun ki. Allah’ın gazabını elimizle göreceksiniz kafir mürtetler… Kendi sapkınlıklarınızla gençlerimizde kandırdınız. Allah’a and olsun ki Allah’ın emri ile biz size gazab olacağız. Sonunuz yakın sonunuz ey mürted kafirler… Nisa: 76 İman edenler Allah yolunda cenk ederler, küfredenler ise Tağut (=azgın şeytan) yolunda çarpışırlar. O halde şeytanın taraftarlarını öldürmeye bakın! Her zaman şeytanın hilesi çürüktür.”
Tehditler IŞİD’le bağlantılı; Ankara bombacıları kiliselerde keşif yapmış
– Tehdit içerikleri, kullanılan görseller, marşlar ve kullanılan hesap isimleri bu tehditlerin radikal dini terör örgütleri (IŞİD) kaynaklı olduğunu gösteriyor. Tehditlerden sonra yaşanan 10 Ekim 2015 tarihli 102 kişinin öldüğü Ankara saldırısından sonra, basına yansıyan haberlere göre ve 30 Aralık günü Ankara’da yakalanan IŞİD üyesi iki canlı bombanın ifadelerinde Ankara’daki kiliselerde keşif yaptıkları ortaya çıktı.
Belediyeler oy kaygısıyla kilise açma izni vermiyor
– Din ve inanç özgürlüğü çerçevesinde yasal olarak ibadet yeri kurma konusunda sorunlar 2015 yılında da devam etti. 2003’te AB 6. Uyum Paketi çerçevesinde, 3194 sayılı İmar Kanunu’nda yapılan değişikliklerde, ‘cami’ kelimesi yerine kullanılan ‘ibadet yeri’ sözcüğü ile gayrimüslim vatandaşlarımızın ibadet yeri ihtiyaçlarının karşılanabilmesi hedeflenmişti. Belediyelerin oy kaybetme korkusu, idarecilerin ‘kilise yapılmasını onaylayan kişi’ olmak istememesi nedeniyle, ibadet yeri başvuruları hep sonuçsuz kaldı. Ayrıca kilise kurulması veya onaylanması taleplerinin sadece İslam inancının bir kesiminin temsilcisi olduğu bilinen ve eleştirilen DİB’e yönlendirilmesi veya başkanlıktan görüş istenmesi de dikkat çekti.
Tarihi kilise spor salonu olarak kullanıldı, ibadet izni yok
– Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin kullanımındaki, geçmişte spor salonu olarak kullanılan tarihi Meryem Ana Kilisesi’nde, bu şehirde yaşayan Hıristiyanların ibadet yeri ihtiyaçlarının karşılanması için tahsisi konusunda İstanbul Protestan Kilisesi Vakfı’nın başvurusuna yanıt verilmedi. Belediyeyle yapılan görüşmelerde kilisenin müze olacağı veya camiye çevrileceği belirtildi. Ankara Kurtuluş Kilisesi’nin yıllardır ibadet yeri edinme çabası yine sonuçsuz kaldı. Çankaya Belediyesi’nin olumlu görüş bildirmesine ve yer göstermesine rağmen kaymakamlık olumsuz yaklaştı. Milli Emlak, DİB’in cami inşa etme görüşünü dikkate alarak o yerin cami yapılmasına karar verilerek aynı bölgede en yakını 200 metre uzaktan olan küçük bir alanda dört caminin olduğu yer yine cami yapılması için Diyanet’e devredildi.
AVM’deki şapel ibadete kapatıldı
Tapuda ibadethane olarak tescillenmiş bir tek yapı yok.
İstanbul Pendik Protestan Kilisesi’nin Pendik’te bulunan tarihi kiliseyi ibadete açma ve kullanma isteği reddedildi. Bursa İnegöl’de bulunan AVM içindeki kilise (şapel) Hıristiyan olmayanların uyguladığı yoğun baskılar nedeniyle bir kez bile kullanılmadan kapatıldı. İncil dağıtım stant talebini önceki yıllarda kabul eden Karşıyaka Belediyesi geçen yıl reddetti. 12 Kasım 2015’te, Noel döneminde İzmir Işık Kilisesi üye ve misafirlerine yönelik kutlama için Bornova Belediyesi’ne bildirilen yer talebi uygun yer olmadığı gerekçesiyle reddedildi. Çanakkale’de 18 Mart Üniversitesi bünyesindeki Ermeni Kilisesi’nde yapılmak istenen Noel kutlaması için iki saatlik kullanım izni iki yıldır reddediliyor.
Ders kitaplarındaki ayrımcılık
– MEB’in 3 Şubat 2015 tarihli il valiliklerine gönderilen yazısında, kimliğinde sadece Hıristiyan ve Musevi yazanların Din Kültürü ve Ahlak dersinden muaf olacağının belirtilmesi, kimlik kartında din hanesi boş olanların veya Hıristiyan mültecilerin bu derse girmek zorunda olmasına ve muafiyet hakkından yararlanamamasına neden oldu. MEB İlköğretim 8’inci sınıf ‘Türkiye Cumhuriyeti İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük’ ders kitabının ‘Ulusal Tehditler’ (s.205) kısmında yer alan ‘Misyonerlik Faaliyetleri’ başlığıyla inanç özgürlüğü suç olarak gösterilmeye devam ediyor.
Malatya Davası 9’uncu yılında; 109 duruşma, cezasızlık sürüyor
2007 yılında Malatya’da üç Hıristiyan’ın acımasızca katledilişinin üzerinden neredeyse dokuz yıl, davanın başlamasının üzerinden sekiz yıl geçti. Rapor dönemi itibariyle 109 duruşma yapılmıştır. Mart 2014’te çıkarılan, tutukluluğu beş yıl ile sınırlayan yasayla, olay yerinde suç üstü ve suç aletleriyle yakalanan beş zanlı başta olmak üzere tüm sanıklar tutuksuz yargılanmaya devam ediyor. Protestan toplumu dava sürecinin uzatılarak davanın sonuçsuzluğa gitme endişesi yaşıyor. Bu tür davalarda görülen cezasızlık hali benzer acı olayların yaşanması ve faillere cesaret verme endişesine neden oluyor. Sanıklardan Varol Bülent Aral’ın tutukluluk hali sürüyor ancak tutukluluk nedeni dava dosyası değil, mahkeme heyetine tehdit ve hakaret.