“Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu” adıyla ortaya çıkan yasa taslağı, Meclis’te görüşülmeyi bekliyor. Adı aldatmasın, tabiatı koruma değil tam bir kullanma yasası. İktidarın her türlü doğal, kültürel ve tarihî varlığı metalaştırma ve rant sağlama yaklaşımının gerçek bir aracı niteliğinde.
Hemen her maddesi sorunlu olan bu taslak kısaca, doğayı korumaktan çok sınırsız şekilde kullanmaya, ranta ve talana açmaya imkân veriyor. Yasa, doğal varlıklar üzerindeki her türlü korumanın kaldırılması, koruma alanlarının sınırlarının değiştirilmesi, SİT alanı ve milli park statülerinin tamamen yok edilmesi, yatırıma ve turizme öncelik verilmesi gibi pek çok tehlikenin kapısını açıyor. Üstelik bunlar üstün kamu yararı gibi içeriğini kimin belirlediği muğlâk, suiistimale de son derece açık bir temele dayandırılıyor.
İktidar, adlarındaki “koruma”yı öne çıkararak Truva atı torba yasalarla rantın, talanın kitabını Türkiye’de yeniden yazıyor.