Ankara’da parkta eski eşi Rıza Işık’ın bıçaklı saldırısına uğrayan Fadime Tekin’in davasının ikinci celsesi görüldü.
Tekin 2013 yılı sonunda fiili birlikteliğini sonlandırdığı, 2015 yılında da resmi olarak boşandığı ve o dönemden beri görüşmediği eski eşi Rıza Işık tarafından geçen sene 18 Eylül tarihinde parkta bıçaklı saldırıya uğramıştı.
Sistematik psikolojik şiddet
Işık’ın Tekin’e karşı sistematik şekilde psikolojik şiddet uyguladığı, çoğu zaman Tekin’in fiziksel engeline yönelik aşağılayıcı tavır ve söylemlerde bulunduğu iddia edilmişti.
2013 yılında Ankara’ya oğlunun yanına taşınan Tekin’in açtığı boşanma davası sırasında Işık ısrarla boşanmak istemediğini belirtmesine rağmen mahkeme Tekin’i dava ve iddialarında haklı bulmuş, 2015 yılında tarafların boşanmalarına karar vermişti.
Mahkeme ayrıca Işık’ın ağır kusurlu davranışları nedeniyle tazminat ödemesine, Tekin lehine yoksulluk nafakasına karar vermişti.
Ölüm tehditleri
Taraflar o dönemden beri hiç görüşmeyip ayrı şehirlerde yaşamalarına rağmen Işık, oğlunun ve ailesinin nerede yaşadığını kendi çabalarıyla öğrenip her gün bu yerin yakınlarında dolanmaya başlamıştı.
Geçen sene 16 Eylül’de oğlunun evinin kapısından içeri girmekte olan Tekin’in karşısına çıkan ve eve girmek için ısrar eden Işık, evde kaldığı süre boyunca önce barışmak istediğini söylemiş, fakat bu teklifi reddedilince Tekin’e yönelik hakaretlerde bulunmaya, ardından da kadını ve oğlunu tehdit etmeye başlamıştı.
Bıçakla saldırı
Işık ölüm tehditlerinin ardından bu kez iki gün sonra 18 Eylül’de yine oğlunun evinin önündeki parkta torununu gezdirmeye çıkan Tekin’in yanına gelmiş ve elindeki gazete parçasına sarılı bıçakla kadına öldürmek maksadıyla defalarca kez saldırmıştı.
Kadın saldırgana direnmesine rağmen çok sayıda hayati darbe almış, günlerce yoğun bakımda yatmıştı.
Çevredekilerin müdahalesiyle uzaklaştırılan Işık ise polis tarafından yakalandıktan bir süre sonra tutuklanmıştı.
Olayla ilgili yürütülen soruşturma sonucunda ‘beden bakımından kendisini savunamayacak durumda olan kişiye karşı tasarlayarak öldürmeye teşebbüs’ suçlamasıyla Işık hakkında dava açılmıştı.
‘Duruşmada güldü’
Davanın bu sene 2 Nisan’da görülen ilk celsesi Covid-19 kapsamında alınan tedbir ve kısıtlamalara denk geldiğinden, yalnızca sanık yönünden tutukluluk değerlendirmesi yapıldı.
Davanın ikinci celsesi ise 17 Haziran’da Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Işık mahkeme sorgusunda Tekin’in kendisini tehdit edip olay günü kendisine “Şerefsiz” dediğini, parka sürekli gittiğini ve daha önce de torununu uzaktan gördüğünü iddia etti.
Tekin’in ise olaya ilişkin detayları anlatmasından sonra oğlu da ifade vererek olayı aynı detaylarla anlattı.
Işık ise duruşma sırasında ara ara gülerek alaycı bir tutum sergiledi.
‘Yaraları sadece fiziksel değil’
Tekin’i temsil eden ‘Toplumsal Hukuk Kadın’ grubundan avukatları ise kadının yaralarının sadece fiziksel olmadığını, 30 yıl boyunca gördüğü psikolojik şiddetin bir yansıması olduğunu, sürekli aşağılandığını, Işık’ın olaydan iki gün önce eve geliş kastının barışmak olmadığını, adamın gerekçelerinin diğer kadın cinayetleri sanıklarının gerekçelerinden farklı olmadığını, adli tıp raporunda da görüldüğü üzere bıçak darbelerinin öldürücü nitelikte olup öldürme kastının çok açık olduğunu, olay günü sanığın bıçağı sardığı gazete kupürleri üzerine aldığı notlarda açıkça bir kadın düşmanlığı sergilemiş olduğunu savundu.
Bu saldırının yarım kalan bir süreç olduğunu savunan Tekin’in avukatları, Işık’ın tahliye edilmesi halinde bu eylemi tamamlayacağı, haksız tahrik hükümlerinin ‘tasarlayarak öldürmeye teşebbüs’ suçlamasında birlikte uygulanamayacağını ifade etti.
Davanın üçüncü celsesi ise 8 Temmuz’da Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.