Pandemiyle birlikte hayatımıza giren evden çalışma varoluşsal kaygıları artırdı. Bir araştırmaya göre işe gidip gelenlerin kaygı düzeyi daha düşük. Pandemide aile bağlarının güçlendiği yönündeki algı da değişti.

‘Pandeminin Toplumun Ruh Hali ve Aile İlişkileri Üzerindeki Etkisi‘ adlı araştırma İstanbul Üniversitesi İktisat Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Veysel Bozkurt öncülüğünde Nisan 2020 ve Nisan 2021’de toplam 9 bin 129 kişiyle görüşülerek yapıldı.
Sonuçlar şöyle:
Memurların kafası daha rahat
Pandemi döneminde en fazla depresif belirti öğrenciler ve işsizlerde. Bu alanda en rahat grup ise devlet memurları. Ekonomik kaygıların en fazla olduğu grup da yine 21 ila 25 yaşındaki gençler.
Aile içi iletişim sorunları artışta
Evde geçirilen zamanla aile bağlarının arttığı algısı da zayıfladı.
Nisan 2020’de “Pandemide aile bağlarım güçlendi” diyenlerin oranı Nisan 2021’de yüzde 55’den yüzde 43’e indi. Buna karşılık “Aile içinde iletişim sorunları yaşıyorum” diyenlerin oranı, yüzde 17’den yüzde 27’ye yükseldi. “Aile bireyleri huzursuz hale geldi” diyenlerin oranı da yüzde 41’e kadar ulaştı.
Evden çalışan hayatı sorguluyor
Tamamen online ve evde çalışanlar, ölüm, virüs kapma ve sevdiğini kaybetme gibi varoluşsal kaygıların en üst seviyede olduğu grup. Buna karşın düzenli olarak işe gidip gelenlerin kaygı düzeyi çok daha düşük.
Aynı zamanda yalnızlık duygusunun hissedilmesinde artış var. Geçen yıl kendini yalnız hissedenlerin oranı yüzde 27 iken, bu yıl yüzde 51.
Yaşam memnuniyetinde ciddi azalma
Nisan 2020’de yaşamından memnun olanların oranı yüzde 60’ken, Nisan 2021’de bu oran yüzde 44’e geriledi.
Yüzde 51’lik kesimin uyku kalitesi pandemiyle bozulmuş, üçte iksi sevdiklerini kaybetmekten korkuyor, yüzde 40’ı da geçimini temin etme kaygısı içinde.