6 milyon 400 bin kişi ayda 60 liralık GSS primini ödeyemediği için sağlık hizmeti alamıyor.
Küçük bir örnek: Eczaneye bir adam girdi. Bir mantar ilacı sordu. Kalfa 17.5 lira deyince “Ödeyemem, kalsın şimdilik” dedi. O anda küçük bir sorun olduğu için ertelense de mantar tedavi edilmedikçe çok daha büyük sorunların, çok daha büyük maliyetli tedavilerin başlangıcı olacak…
Herkesin o ya da bu şekilde bir sağlık sorunu var. Şeker, obezite, kalp hastalıkları nüfusun büyük kesiminin hayatının bir parçası haline gelmiş durumda. Kanser vakaları sürekli artıyor. İnsanlar sürekli birtakım şikâyetlerle hastane kapılarında bekleşiyorlar.
Sağlık sistemimizin en önemli sorunu koruyucu, önleyici tıp üzerinde kurulmamış olması. Koruyucu sağlık hizmeti ile önemli oranda önlenebilecek birçok hastalık bulunuyor. Ama sağlığın piyasalaştırıldığı, küresel şirketlerin (ilaç, tıbbi cihaz, makine ve malzeme) devasa müşterisi hale getirildiği bu düzenin içinde kolay değil.
Büyük çöküşün içinde sağlığı da zincirin parçalarına ekleyince aslında hepsinin birbirinin içine geçmiş olduğu görülüyor: Yoksulluk ve cahillik, tüketilen gıdaların kalitesizliği, hava kirliliği, yanlış beslenme, çevre kirliliği yaratan atık sular, sağlıksız bir çöp toplama sistemi, çocuklarını doğru beslemeyi bilmeyen eğitimsiz ana babalar, dini gerekçelerle reddedilen aşılama sistemi…