OHAL şartlarında milletvekillerinin içeri alınma korkusu hissetmeden oy kullanıp kullanamadığını kestirmek mümkün mü? Hele panik halinde gizli oy kuralını ihlal edenlerin bir zamanların en keskin cemaat sevdalılarından olduğu göz önünde bulundurulursa.
İktidar sözcüleri kamuoyunu yanıltmaktadır. Gizli oy kuralının ihlalini bir tercih olarak göstermektedirler. Tekrar altını çizelim, milletvekillerinin böyle bir tercih hakkı bulunmamaktadır. Oylamadan önce ya da sonra elbette verdikleri oyu açıklayabilirler. Ancak oylama esnasında verdikleri oyu gösteremezler.
Anayasa değişikliği gibi hayati önemde bir konuda hem nitelikli çoğunluk hem de gizli oy şartı boşuna getirilmemiştir. Milletvekillerinin özgür iradeleriyle, baskı altında kalmadan oy kullanmaları için uygun şartlar anayasal bir kurala bağlanmıştır.
Hal bu iken, oylarını açık eden milletvekillerinin verdikleri oylar geçerli sayılabilir mi? Bu şekilde gerçekleşecek bir anayasa değişikliğinin kendisi geçerli midir?
Milletvekillerinin dokunulmazlığı yok. Belli ki büyük bir baskı altındalar. HDP’li birçok milletvekili hapiste. Anayasa görüşmeleri hakkında medyada yaygın bir perdeleme var. Toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma hakkı askıda. AKP’ye en yakın kamuoyu şirketleri bile halkın ezici çoğunluğunun anayasa değişikliğinin içeriği hakkında bilgi sahibi olmadığını söylüyor.
Bu şartlar altında rejim değiştiriliyor. Şartlar, iktidarın hep şikâyet ettiği tek parti dönemi seçimlerindeki şartlardan pek farklı değil. Hedeflenen de bir Recep Tayyip Erdoğan anayasası ve tek parti rejimi olduğuna göre çok da şaşırmamak gerek.