Bizlere her fırsatta ihracatın önemini telkin eden piyasacı akla rağmen üretici mütemadiyen zarar ediyor. Bu çelişkiyi tüm üreticiler görmeli ve önemsemeli. Nitekim, şirket sadece fındık tekeli olmakla kalmıyor; Karadeniz’de milyonlarca insanı doğrudan ilgilendiren yaşam, geçim, üretim koşullarının karar vericisi haline geliyor. Dahası Kürt illerinden gelen mevsimlik işçilerin emekleri de hesaba katıldığında şirket daha geniş bir toplumsal kesimin yaşam koşullarının belirleyicisi halini alıyor.
Elbette tekrar vurgulayalım, Ferrero bu alandaki en önemli aktör ama devlet desteği olmaksızın bu kadarını yapamazdı. Bu tablo da aslında AKP’nin tarım politikalarının özeti. Bu gidişatı üreticiler için çıkmaz hale getiren koşulların değişmesi elzem. Üreticiler borç içinde, borç kapamak için üretir hale gelmiş durumda. Sadece fındıkta da değil, neredeyse tüm ürün gruplarında benzer bir tablodan söz edebiliriz. Bu borçların, banka elektrik, su borçlarının silinmesi, icralık bahçelerin, tarlaların üreticilere geri verilmesi acil ele alınması gereken bir sorun olarak karşımızda duruyor.