CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ‘AKP iktidarları boyunca meydana gelen iş kazalarında 34 bin işçinin hayatını kaybettiğini’ söyledi.
Bugün Balıkesir’in Karesi ilçesinde patlayıcı üretilen fabrikada patlama olmuş, ilk belirlemelere göre 11 kişi ölmüştü.
Partisinin grup toplantısında konuşan Özel, patlamayı duyar duymaz bölgeye bir heyet göndermeye karar verdiklerini söyledi.
Konuyu, sorumluları ortaya çıkana kadar takip edeceklerini belirten Özel şöyle konuştu:
“Bu çağda, teknolojide, dünyanın hiçbir yerinde gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerde böyle kazalar, patlamalar, böylesine hiç yoktan ölümler olmuyor.
Kimsenin evladı, sabahleyin öpüp işe yolladığı annesinin birazdan çalıştığı yerde 11 arkadaşıyla birlikte havaya uçacağını, o güzel yüzünü tanımak için ailesinin bile teşhis yapamayacak hale gelmesini hak etmiyor. Hiçbir çocuk, hiçbir anne, hiçbir baba hak etmiyor.”
Son 22 yıldaki iş kazalarından bahseden Özel, AKP iktidarları boyunca meydana gelen iş kazalarında 34 bin işçinin hayatını kaybettiğini söyledi.
Özel’in konuşmasından öne çıkan kısımlar özetle şöyle:
Muğla’daki helikopter kazası
* Kalkmaya zorlanan bir helikopter… Ne için görev yaptığı, bu görevin ne kadar doğru olduğu, ne kadar sağlıklı icra edildiği gibi meselelerin hepsini, ilgili ailelerle mesai arkadaşlarıyla, o görevi daha önce icra edenlerle çalışıyoruz. Bu konuda da CHP olarak üzerimize düşeni yapacağız.
‘Herkes memleketine dönecektir’
* Buradan bir kez daha Sayın Erdoğan’a sesleniyoruz; Suriye’nin hızlı şekilde hem askeri hem siyasi istikrara kavuşması, dünyadan bulunacak çok yüksek kaynaklarla yaşanılabilir hale getirilmesi ve Türkiye’deki tüm sığınmacıların ülkelerine dönecekleri doğru bir planın takvimlendirilmesi gerekiyor. Sayın Erdoğan’ın ‘Gitmek isteyen gider, kalmak isteyen kalır, ensar-muhacir ilişkisi diye bir şey vardır, kalanlar başımızın üstünde’ yaklaşımını tamamen reddediyorum. O kalanlar senin başının üstünde değil, Türkiye’deki insanların aşının ve işinin üstünde oturuyorlar.
* Dünya para vermeye hazır, Avrupa işbirliğine hazır, Suriye’de madem ki artık Esad gitmiştir, geçici sığınmacı statüsü ile ilgili gereklilik ortadan kalkmaktadır. Herkes memleketine dönecektir.
‘Suriye’de toprak bütünlüğünü savunuyoruz’
* Biz orada Kürtlerin de, Arapların da, Türkmenlerin de, Dürzilerin de tüm dinlerin, tüm mezheplerin, tüm etnik kökenlerin vatandaşlık bağı ile bağlı olduğu güçlü bir anayasa, serbest seçimler ve hepsinin temsil edildiği bir yönetimi savunuyoruz. Biz toprak bütünlüğünü savunuyoruz. ‘Toprak bütünlüğü’ dersen seninleyiz, ‘Demokratik seçim dersen’ seninleyiz. Eğer ‘Suriye’de herkesin temsil edildiği yönetim’ dersen, seninleyiz. Niye? Çünkü bu dediğin yerde, yıllardır bizim söylediğimiz Türkiye’nin menfaatleri var. Orada birleşebiliriz.
‘Tayyip Bey’in moralini bozup işsizlere umut olduysanız helal olsun’
* Sayın Erdoğan, görüşmeleri ‘sabote etmek’ ve ‘kışkırtmak’ olarak algılamış. Bundan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Orada görüşmelerde kışkırtma dedikleri şey, sizin asgari ücretle ilgili yaptığınız değerlendirmedir. Sizin 12 bin 500 liralık emekli maaşına isyanınızdır. Eğer bunlarla siz bu insanları kışkırttıysanız, hükümete karşı ayağa kaldırdıysanız, bu hükümetin bu iktidarı sürdürmesi ile ilgili umutlarını biraz daha aşağılara götürüp de, Tayyip Bey’in moralini bozup da çiftçiye, işçiye, emekliye, gençlere, yoksullara, işsizlere umut olduysanız helal olsun size. Cumhuriyet Halk Partisi Grubu’yla ayrı ayrı gurur duyuyorum.
’30’un altında yokuz demeye devam edeceğiz’
* Asgari ücretliye 17 bin 2 lirayı, geçen seneki noktayı verecekseniz bile, yüzde 78 zam yapmanız lazım. Toplumdaki beklenti, 30 bin liranın üzeri çıktı. O yüzden CHP olarak hem tespitimiz hem çalışmamız hem de bu noktada toplumda yarattığımız umut çok doğru bir yerdedir. Biz, ’30 altında yokuz’ demeye devam edeceğiz. Süreci dikkatle takip edeceğiz. Asgari ücrette de öyle 21 bin lira gibi sefalet ücretlerini asla telaffuz etmeyin.
* Öğretmenlere maaş ödeyemiyorken, 85 bin ücretli öğretmene yılbaşı üzeri maaşını ödemiyorken, gidip de maaş almaya utanmayan bir Milli Eğitim Bakanı var. Erdoğan’a sesleniyorum; yarından tezi yok, yüzde 2 yedek ödenek zaten duruyordur, durmuyorsa da nerede para varsa çekilsin. Bu arkadaşların, bu yok zamandaki çilelerine son verilsin. Bu paranın ödenmemesinin hiçbir şekilde izah edilebilecek bir tarafı yok.