Bu yıl 89’uncusu düzenlenen Oscar ödülleri töreninin sunucusu komedyen Jimmy Kimmel, ABD Başkanı Donald Trump’ı organizasyon boyunca ti’ye aldı.
Irkçılığa varan ayrımcı söylemleri ve ‘tuhaf’ çıkışları bu yüzden sıklıkla dalga geçilen Trump, Oscar ödülleri töreninde de alay konusu oldu.
Tören boyunca Trump’ı ti’ye alan sunucu Kimmel, sahneye çıktığı ilk anda, “Şimdi milyonlarca Amerikalı ve bizden nefret eden 225 ülke bu yayını izliyor. Bence efsane bir şey bu” dedi.
İzleyicilerden tanıdıkları siyasetçilere, görüşlerinden bağımsız olarak pozitif ve aklıselim tavsiyelerde bulunmalarını isteyen Kimmel, Trump’ın kampanya sloganına atıfta bulunarak, “Eğer hepimiz bunu yapabilirsek, Amerika’yı yeniden büyük hale getirebiliriz” dedi.
Oscar ödüllerine ilişkin geçen yıllarda dile getirilen ırkçılık tartışmalarını hatırlatan Kimmel, Trump’ı hedef alarak, “’Teşekkürler Başkan Trump’ demek istiyorum. Yani, geçen yıl Oscar’ın ırkçı gibi göründüğü zamanı hatırlıyor musunuz?” diye sordu.
İzleyiciler Kimmel’ın bu şakasına kahkahalarla gülerken, Trump’ın oyuncu Meryl Steep için “Hollywood’da gereksiz yere en abartılmış aktrislerden biri” demesi de gündeme geldi.
Tören boyunca en dikkat çekici olay ise, sunucu Kimmel’ın canlı yayında Trump’a “Hey @realDonaldTrump. İyi misin?” diye tweet atması oldu.
Beyaz Saray’daki basın toplantısına bazı medya kuruluşlarının muhabirlerinin alınmamasını da es geçmeyen Kimmel, “CNN ve New York Times muhabirlerinin dışarı çıkmasını istiyorum. Uydurma haberlere tahammülümüz yok. Sahte esmerleri seviyoruz ama” dedi.
‘İnsanlık dışı yasa yüzünden gelemedim’
‘The Salesman’ filmiyle Yabancı Dilde En İyi Film ödülünü alan İranlı yönetmen Ashgar Farhadi de, ABD Başkanı Donald Trump’ın vize kısıtlaması sebebiyle törene katılamadı. Farhadi bir mesaj göndererek Trump’ı ‘andı.’: “Bu akşam sizinle birlikte olamadığım için kusura bakmayın. Ülkemin halkının hatırı ve ABD’ye göçmenlerin girişini yasaklayan insanlık dışı yasanın saygı duymadığı diğer altı ülkenin halkı için törende yokum. Dünyayı biz ve düşmanlarımız diye ayırmak korku yaratır. Saldırganlık ve savaş için yapmacık bir bahane yaratır.
Bu savaşlar, saldırganlığın kurbanı olan ülkelerdeki demokrasi ve insan haklarına ket vuruyor. Yönetmenler kameralarını farklı ulus ve dinlerin ve insanların ortak niteliklerine çevirebilirler. Biz ve diğerleri arasındaki empatiyi, şimdiye kadar hiç olmadığı kadar ihtiyaç duyduğumuz empatiyi böyle sağlayabilirler.”