Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, milli takımın başarısızlığının yürürlükteki yabancı futbolcu kuralına bağlanmasına karşı çıktı.
TFF, 2015 yılında hayata geçirdiği düzenlemeyle Süper Lig kulüplerinin kadrolarında 14 yabancı futbolcu bulundurmalarına olanak tanımıştı.
Yabancı kuralına yüksek sesle ilk itiraz NTV Spor yorumcusu Rıdvan Dilmen’den gelmişti.
Fatih Terim’in Türkiye futbol direktörlüğü görevinin son bulmasının ardından milli takımın başına geçen Rumen teknik direktör Mircea Lucescu da ‘yabancı serbestisi’nin A Milli Takım’ı olumsuz etkilediğini savunmuştu.
Son olarak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Yabancı oyuncu sayısının aşırı oluşu bize bazı dezavantajlar getiriyor. En önemli dezavantajı, bir defa milli takıma yansıması” diyerek ‘yabancı sınırlaması’ndan yana olduğunu açıklamıştı.
‘Yabancı sınırına bağlamamak lazım’
TRT Spor canlı yayınında gelen bir soru üzerine yürürlükteki yabancı kuralının bir anda değiştirilmesinin mümkün olmadığını belirten Orman şunları söyledi: “Oyuncularımızla uzun süreli kontratlar yaptık. Yabancı sınırlamasının bir anda kalkması mümkün değil. Devre arasında alacağımız oyuncularla bile kontrat yaptık. Bir anda olacak bir şey değil bu. Milli takımın başarılı olmasını isteriz ama kulüp takımlarımız da ülkemizi Avrupa’da temsil ediyor. Milli maçlar iki yılda, dört yılda bir yapılıyor. Ancak kulüpler her yıl Avrupa arenasında. Milli takımın başarısızlığını yabancı sınırına bağlamamak lazım. Çocuklarımıza spor yapma alışkanlığını okulda kazandırmalıyız. Beş milyonluk Avrupa ülkesinden binlerce sporcu çıkarken 80 milyonluk ülkeden sporcu çıkaramıyoruz.”
‘Fiili olarak mümkün değil’
“Yabancı sınırının gelmesi şu an fiili olarak mümkün değil” diyen Beşiktaş başkanı şöyle devam etti: “Tüm kulüpler büyük kontratlar yaptı. Bizim de 14 kontratlı yabancı oyuncumuz var. Almanya ne yapıyorsa, Fransa ne yapıyorsa, İspanya ve İtalya ne yapıyorsa onları örnek almamız gerekiyor diye düşünüyorum. Ligin beşinci haftasındayız ancak önümüzdeki senenin kadrosu için çalışmaya başladık. Transferlerimizi hep bu şekilde yapıyoruz zaten. Her şey planlı ve programlı olarak ilerliyor.”