Selahattin Demirtaş’ın, gelin birlikte dans edelim demek yerine, çözüm sürecine verdiği destek için Anadolu halkına teşekkür ederek seçim çalışmasına başlaması bambaşka bir hava yaratırdı. Kürt aday halka değil, beyaz seçkinlere ve ‘ortak düşmana’ karşı onlara yoldaş olmuş eski tüfeklere veriyor mesajlarını. Oysa ‘Kürtlerle Dans Başlıyor’ niyetiyle, onu Şişli’de dinleyenlerin aksine, Anadolu halkı, çatışmada kaybettiği evlatlarının acısını içine gömerek çözüm sürecini canla başla destekliyor.
Kürt-Türk kardeşliğini, Kürt-Türk siyasi ittifakını alkışlıyor. Bir şey beklemeden alkışlıyor. Kürt siyaseti Anadolu halkına hayalkırıklığı yaşatarak, kendi liderinin başlattığı bir süreci bu kadar önemli bir seçimde bir kez dahi hatırlamayarak, nasıl Türkiyelileşebilir? Bir Kürt adayın Erdoğan’a muhalefete dört elle sarılıp, çözümü ihanet olarak görenlerin bulup çıkardığı bir adayı, aklına bile getirmemesi anlaşılır bir şey midir? Yoksa ‘Türkiyelileşmek’ çözüm sürecini inkardan, ‘Bölge Partisini’ ve Öcalan’ı ‘gizlemekten’ mi geçiyor?
İyi güzel de nereye kadar? Şeytana pabucunu ters giydiren ve geçen seçimde Sırrı Süreyya’yı bile yutmayıp oy vermeyen ‘yoldaşlar’ ve Beyaz Türkler dansa davet etti diye Selahattin Demirtaş’ı yutar mı sanıyorsunuz?