Eğer Erdoğan eski Roma’da yaşıyor olsaydı, muhtemelen alnının ortasında bir “K” harfiyle dolaşıyor olacaktı.
Resmi bir savcılık makamının bulunmadığı Roma’da, dileyen herkes dilediğine karşı suç ithamında bulunabiliyordu. Hatta öyle sadece bulunmakla da kalmayıp mahkemede “iddia makamı” olarak temsil ediliyordu. Fakat, yalan yanlış veya ciddiyetsiz şekilde ithamda bulunmanın çok ağır bir bedeli vardı.
Sanık aklandıktan sonra, suçlama getirenin alnına kor haline gelmiş demirle “Kalumnia” kelimesinin ilk harfi olan “K” harfi kazınıyordu. Kalumnia, yanlış suçlama getiren, müfteri anlamına geliyor.
Erdoğan, Ergenekon davasının savcısı olduğunu söyledikten sonra, bugün de Ergenekon davasını açanları suçluyor. Erdoğan ve hükümet bugün yeniden savcılık rolü oynuyor.
Hükümet destekçisi medya, polislere yönelik operasyonun, “paralelle” mücadelenin ilk halkası olduğunu söylüyorlar. Arkadan, yargıç ve savcıların, medya mensuplarının da tutuklanacağını yazıyorlar.
Bir kere daha Erdoğan savcı rolüne soyunuyor. Suçluyor. İtham ediyor. Sadece onun ve taraftarlarının hesap vermediği, onların dışında herkesin herşeyle suçlanabileceği bir ülke kuruluyor.
Erdoğan, her türlü suçlamayı getirebileceği ama asla “Kalumnia” ilan edilemeyeceği bir ülke yaratmak istiyor. Sonsuz yetkileri olan ama sıfır sorumluluğu olan bir lider olarak çıkıyor karşımıza.
Bazıları da buna “Yeni Türkiye” adını veriyor…