Ama mesele sadece hukuk ve adaleti dışa karşı bir güç gösterisi aracı olarak kullanmaktan ibaret değil. İçeride farklı mı?
Saray CHP’nin sırtından sopayı eksik etmiyor. Açtığı hakaret davalarının sonu gelmiyor, tazminat davaları da birbiri ardına CHP aleyhine sonuçlanıyor. Tersi beklenmemeliydi. Komuta altındaki bir adaletten bahsediyoruz.
Enis Berberoğlu Saray’ın siyasi tutuklusu. Eren Erdem de öyle. Bunları, toplumda var olan “bir suçları olmasaydı mahkûm olmazlardı” genel saçma kanaate dayanarak da yapıyorlar. Adaletin olmadığı yaygın bir kanı. Ama adaletin siyasi amaçlarla kullanılması, toplumsal kayıtsızlığın ve kamplaşmanın cenderesinde eriyip gidiyor. AKP destekçileri yargının dışa karşı haksızca kullanılmasını “büyük liderlik” gibi basit ve sıradan bir sokak algısı olarak kabul ediyor ve övünüyorlar.
Enis de Erdem de içerideki siyasi tutuklular. Daha önce de Cumhuriyet çalışanları, daha önce de…
Enis’i mahkûm edecek somut hiçbir delil yoktur.