Erdoğan iki yıldır Mısır cumhurbaşkanı ve Mısır ile ilişkileri ve yanlış rotayı düzeltmek istiyordu. Fakat Sisi işi ağırdan aldı.
Dün “katil” diye seslenilen Sisi’yi şimdi “kardeş” statüsüne yükseltmek nasıl bir siyasi ve diplomatik manevradır, duygudur bilemem. Ama bu hatalı politika değişikliğine gidilirken şüphesiz arka kapı diplomasisinde pek çok özürler dilendiğini, Türkiye-Mısır kadim ilişkilerinin yeniden rayına oturtulması dileklerini sunduklarını tahmin edebiliriz.
Ülkenin dış politikası anlık ve duygusal tepkilerle hiçbir zaman oturtulmaz.
Hele hele, ulus devlet çağında, dış politikayı 150 yıl öncesinin Osmanlı egemenliği ve ilişkileri üzerinden okumak ve “Osmanlı Bakiyesi” anlayışı üzerinden sultanlık ilişkilerini diriltmeye çalışmak siyaset bilmemek ve dünyanın nerede olduğunu anlamamaktır.
Bu yanlış politika, her ne kadar temel anlayış hâlâ Sultanizm olarak varlığını sürdürse de hayatın ve dünyanın gerçeklerine çarparak bumerang olarak Ankara’ya geri dönmüştür.
Bu geri dönüşün şüphesiz ağır bir hasarlı çarpma etkisi oldu.