Akademi Ödüllü Oppenheimer filminin uzun zamandır beklenen Japonya galası yapıldı.
Tarihteki ilk atom bombası atılan yere bir kilometreden daha az mesafede bulunan Hiroşima’daki Hatchoza Sineması, Akademi Ödüllü Oppenheimer filminin uzun zamandır beklenen Japonya galasına ev sahipliği yaptı. 1945’te atılan atom bombalarının yol açtığı yıkımın izlerini derinlerde taşıyan Japonya için bu oldukça duygusal ve önemli bir an oldu.
Film çoğu ülkede 21 Temmuz 2023’te vizyona girmesine rağmen, tartışmalar nedeniyle Japonya’da gecikmeli olarak gösterime girdi ve hem izleyicilerden hem de felaket sonrası hayatta kalanlardan birçok tepki aldı.
Çoğu insan ‘Atom bombasının babası’ olarak adlandırılan Oppenheimer’ın filmini övgüyle karşıladı. Ama bazıları filmi, Hiroşima ve Nagazaki’deki insanlara yaşatılan acının yeterince tasvir edilmediği konusunda eleştirdi.
Eleştiride bulunan kişiler arasında Hiroşima’nın 96 yaşındaki eski belediye başkanı Takashi Hiraoka da vardı. Hiraoka, nükleer silahlara vurgu yapılmamasından yakındı ve nükleer bombanın atılmasının ardından tahribin ve ölü sayısının doğru şekilde anlatılmadığını söyledi. Ancak buna rağmen izleyicileri filmi görmeye teşvik etti.
Hiraoka The Guardian’a verdiği demeçte “Filmde nükleer silahların yarattığı dehşet daha iyi tasvir edilebilirdi. Hiroşima’nın bakış açısından, nükleer silahların dehşeti hakkında yeterli bilgi yoktu. Ancak yine de insanları gidip görmeleri konusunda teşvik ederdim” dedi.
Hayatta kalanlar hikayelerini görmek isterdi!
‘Hibakusha’ olarak bilinen felaket sonrası hayatta kalan insanlar filmin, Enola Gay’in Hiroşima’yı bombalamasının ve ardından üç gün sonra Nagasaki’ye atılan ikinci bombanın yol açtığı selafete ışık tutacağını ummuştu. Bombalamada 60 bin-80 bin kişi öldürüldü. Üç gün sonraysa atılan ikinci atom bombasıyla 74 bin kişi hayatını kaybetti.
Bir ‘Hibakusha’ olan Profesör Masao Tomonaga, Oppenheimer filmini, atom bombasından kurtulanlara yer vermemesine rağmen ‘nükleer karşıtı’ bir film olarak görse de herkes profesörle aynı fikirde değil.
Atom bombasından kurtulan insanlardan oluşan bir konfederasyon olan Hidankyo’nun eş başkanı Toshiyuki Mimaki, filmde Hiroşima’nın bombalanma sahnesinin olmamasından duyduğu hayal kırıklığını dile getirdi. 82 yaşındaki Mimaki, “Hiroşima’nın bombalandığı sahneyi görmeyi bekliyordum ama göremedim. Nükleer silahsız bir gelecek istiyorsak, kurbanlar da dahil olmak üzere tüm hikayeyi göstermek önemlidir” dedi.
Ancak filmi beğenen insanlar da var. Hiroşima sakinlerinden Mei Kawashima “Christopher Nolan’ın bir hayranıyım bu yüzden filmin yayınlanması bana filmi izleme şansı verdi. Filmde Hiroşima’dan bahsedilmesi bende birçok şeyi tetikledi” sözleriyle filmi izleyebildiğine memnun olduğunu ifade etti.
Üniversite öğrencisi Shogo Tachiyama gibi pek çok genç izleyici ise filmin, tarihi bir figür ve çalışmaları hakkında tekrar düşünmelerini sağladığını söyledi: “Filmden çok şey öğrendim ve bu benim ve diğer gençlerin nükleer silahların bir daha asla kullanılmaması için neler yapabileceğini düşünmesini sağladı.“
Tüm bu tartışmalardan sonra gelecekte tarihin bu döneminin beyaz perdede daha fazla işleneceğine dair ipuçları var. Çünkü Japon yönetmen Takashi Yamazaki, atılan bu bombalara bir de Japonların perspektifinden bakılması gerektiğini söylüyor.