Hatırlıyor musunuz, feci yılbaşının hemen öncesinde bir ‘kültür’ meselesi vardı? Bizzat Cumhurbaşkanı kültür konusunda ‘başarısızlık’tan bahsediyordu. Epeyce zamandır AK Partisi destekçisi kalemler de, bu konuda pek ‘şikâyetçi’, artık kimi kime şikâyet ediyorlarsa!
Bazıları için ‘kültür meselesi’, yabancı/ Batı kültürünün yerini bir türlü yerli/milli/İslami kültürün alamamasından ibaret.
Dünyalarının illa İslam klasikleri ile sınırlanması tabii ki şart değil, hatta tam tersine, İslam medeniyetinin parlak dönemlerinde de Kadim Yunan Felsefe geleneği biliniyor, tartışılıyordu, tefekkürün tekamülünün şartı bu; farklı paradigmaları bilmek, tartışmak şart. Sorun bu değil, sorun alıntılanan ‘havalı’ düşünürlerin doğru dürüst bilinmemesi bile değil, bu kardeşlerimiz, her şeyden önce, adına konuştukları İslam medeniyetinin düşünce külliyatına da hâkim değiller.
Bırakın onu, bırakın İslam medeniyetini, kültürünü, ciddi bir edep, adap meseleleri var, oysa kültür her şeyden önce bir adap, edep meselesi olmak gerekir.