İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze’de 39 bini aşkın kişinin ölümüne sebep olan katliamlar sürerken ABD Kongre’sindeki ortak oturumda konuştu.
Netanyahu İsrail’in Refah’ta ‘hiç sivil öldürmediği’, aksine sivilleri koruduğu gibi birçok iddia ortaya attı. Üstelik kongre üyeleri tarafından uzun uzun alkışlandı. Bu sırada kongre binasının çevresinde yüzlerce insan, Netanyahu’nun savaş suçlarından yargılanması için protesto yapıyordu.
Peki Netanyahu’nun kongrede öne sürdüğü temel iddialar neydi ve bunların ne kadarı doğru?
Al Jazeera, Netanyahu’nun iddialarını gerçeklerin terazisinde tarttı.
Refah Saldırıları
Netanyahu: İnsanların ne dediğini hatırlıyor musunuz? ‘İsrail Refah’a girerse on binlerce sivil ölecek.’ Gelin görün ki geçen hafta Refah’a gittim ve komutanımıza ”Kaç terörist öldürdünüz” diye sordum. Bana tam sayı verdi: 1203. ‘‘Kaç sivil öldürüldü?’‘ diye sorunca da şöyle dedi: ”Sayın başbakanım, pratikte sıfır. Sadece bombadan çıkan bir şarapnel parçası Hamas’ın silah deposuna isabet etti ve istemeden iki düzine sivil öldü. Yani pratik olarak hiç sivil öldürmedik.”
Gerçek: Mayıs sonu İsrail, Refah’da Filistinli sivillerin kaldığı bir sığınağı bombaladı ve çocuklar dahil en az 45 insanı öldürdü. Öyle ki Birleşmiş Milletler Refah’ı ‘yeryüzündeki cehennem’ diye niteledi.
İki aydır Gazze’deki 2.3 milyon insan İsrail’in diğer bölgelerdeki saldırıları sonucu Refah’ta sıkışıp kaldı. Sadece 6 Mayıs’tan bu yana İsrail, Gazze’de 4 bin 300’ü aşkın insan öldürdü. Üstelik ‘güvenli bölge’ diye tanımlanan yerleri ve okulları hedef aldı.
İsrail daha Refah’a girmeden önce bölgeyi bombalayarak onlarca insanı öldürmüştü bile.
Gazze’ye yardım TIR’ları
Netanyahu: İsrail 40 binden fazla yardım TIR’ının Gazze’ye girişini sağladı. Bu da yarım milyon ton yemek demek. Kişi başına en az 3 bin kalori düşüyor. Gazze’deki Filistinliler yeterli yiyeceğe ulaşamıyorsa bunun sebebi İsrail değil, yardımları çalan Hamas.
Gerçekler: Savaşın başında İsrail yemek, su, ilaç ve ihtiyaç malzemelerinin dahi girişini engelleyerek Gazze’yi tam bir ablukaya aldı. Daha sonra uluslararası baskılarla bu abluka nispeten gevşetilse de gerçek tablo Netanyahu’nun söylediklerinden epey farklı.
Savaştan önce Gazze’ye günde ortalama 500 yardım TIR’ı ulaşıyordu. Birleşmiş Milletler raporuna göre savaş başladığından beri Gazze’ye ’40 binden fazla’ değil, 30 bin 630 yardım TIR’ı gitti. Bu da günde 104 yardım tırına denk. Yani savaş öncesi gelen TIR sayısının neredeyse beşte biri.
Ayrıca Netanyahu Gazze’de yeterli yiyecek bulunduğunu iddia etse de hazirandaki Birleşmiş Milletler raporuna göre kıtlık Gazze’nin dört bir yanına yayıldı.
İsrail karşıtı gösteriler
Netanyahu: ABD ulusal istihbarat direktöründen öğrendim ki İran, ABD’deki İsrail karşıtı gösterileri finanse ve teşvik ediyor. Amerika’yı karıştırmak istiyorlar. Kongre binasının dışındaki gösteriler de İran’ın işi. Göstericilere bir mesajım var: Eşcinselleri vinçlere asan, örtünmeyen kadınları katleden Tahran’ın despotları sizi finanse ederken, siz resmen İran’ın kuklası olan aptallar haline geldiniz.
Gerçek: Netanyahu İran’ın ABD’deki gösterileri finanse ettiğine dair hiçbir kanıt göstermedi.
ABD ve dünyadaki birçok üniversite kampüsünde İsrail karşıtı gösteri yapıldı. İşler ise polisin Columbia Üniversitesi’ndeki gösterilere müdahale edip yüzlerce kişiyi gözaltına almasından sonra kızıştı.
Ateşkes müzakereleri
Netanyahu: Hamas teslim olur, silahları bırakır ve İsrailli rehineleri geri verirse Gazze’deki savaş hemen yarın biter. Eğer bunları yapmazlarsa Hamas’ın askeri gücünü bertaraf edene kadar savaşacağız.
Gerçek: Netanyahu, Hamas’ı yok edinceye kadar savaşı bitirecek hiçbir anlaşmayı kabul etmeyeceğini defaatle söyledi. Ama İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari dahi Hamas’ı yok etme planını ‘ulaşılamaz’ bir hedef diye tanımlamıştı.
Hamas daha önce bağımsız Filistin Devleti’nin kurulması karşılığında birçok kez barış anlaşması teklif etmişti. Ama İsrail hepsini reddetti. Çünkü Hamas’ın uzun vadeli bir ateşkese uymayacağını ve barış tekliflerinin sadece Hamas’ın güçlenerek geri dönmesine sebep olacağını savunuyor.