• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Ne sağcı ne solcu, futbolcu ol futbolcu…

05/02/2016 22:30

 

murat sevinc kelle

MURAT SEVİNÇ

Amedsporlu futbolcu, Türkiye Kupası maçında Bursaspor’a nefis bir gol attı biliyorsunuz. Futbol jargonuyla, ‘topu çatala astı’ ve takımı tur atladı. Sonrasında başını derde sokan açıklamalar yaptı.


İmzacı akademisyenlere sövmek dururken, tutup ‘barış’ talebini dile getirdi! Bu ‘rezalet’ karşısında da ‘hak ettiği’ cezaya çarptırıldı: 12 maç ve 19 bin 500 TL para cezası…

Futbolcular, eninde sonunda 20’li yaşlardaki erkek çocukları ve aralarında siyasete bulaşanı pek az. Bulaşmak istediklerindeyse kendilerine prestij kazandıracak şeyler yapıyorlar. Yalnızca ‘uyanıklıktan’ değil, aslında ‘öyle’ düşünen gençler oldukları için, ‘öyle’ davranıyorlar.

Sahalarda görmeyi arzu ettiğimiz hareketler, ‘mevsimine’ göre değişiyor. Bir gün Rabia işareti oluyor, beriki gün asker selamı. Birer ‘insan’ ve bir kısmı ‘yurttaş’ olan futbolcuların düşünce ve ifade özgürlükleri büyük ölçüde ‘önümüzdeki maçlara bakacağız,’ ‘taraftarımıza teşekkür ediyoruz,’ ‘bu camiada olduğum için gururluyum’ ya da ‘hakem hakkında konuşmak istemiyorum ama…’ ile sınırlı. Kendilerinden beklenen bu ve onlar da beklentiyi karşılıyor.

Biraz çizgi dışına çıkan birileri olduğunda da, biliniyor zaten. Örneğin, Kemâlettin solcuymuş kitap okuyormuş; Alex otobüste ve kamplarda hep okurmuş (abi adam gözlük takıyor!); Şenol Hoca sosyal demokratmış; Metin Kurt sosyalistmiş…

Dünya’da da ayrıksı örnekler var ve tabii sayısı çok daha fazla. Hatırlarsanız, tekaüt santrafor Eric Cantona, herkesi bankadan paralarını çekip kapitalist sistemi sarsmak için ikna etmeye çalışmıştı. Gullit, Maradona, İvan Ergiç, Oleguer, başka bir klasmanda George Best vs. ‘Bölücü’ Guardiola, Katalanların bağımsızlığa kavuşacağına inandığını söyledi bir süre önce…

Türkiye’de futbolun başında, ticaret yapan, tüp işiyle ilgilenen biri var. Önceden biricik Beşiktaşımın başkanıydı ve sonunda şükürler olsun ki Türk futboluna armağan oldu! Muhterem babası ise hem şirketin asıl sahibi hem de matbuatla ilgili. Bildiğim kadarıyla inkâr edilmeyen ‘tapedeki göz yaşları,’ herkesin belleğinde.

İşte piknik tüpün başında olduğu kurumun Disiplin Kurulu, Deniz Naki’ye eşi benzeri pek görülmemiş bir fatura kesti. Barış talep ettiği için. Şu aralar, AKP’liler dışında ağzına barış sözcüğünü alan herkes potansiyel terör örgütü üyesi muamelesi gördüğü için, futbolcunun başına gelenlerde yadırgayacak bir şey yok.

Naki, şu ‘skandal’ lafları etmiş: “İnsanların ölmemesini istiyorum. Barış olsun istiyorum. Bu nedenle barış demekten başka çaremiz yok.”

Bu sözlerle yetinmeyip üstüne bir de Cizre’ye yaşananların etkisinde kaldığını buyurmuş: “Bütün bunları gördükçe insanın daha çok barış demesi kaçınılmaz oluyor.’ Durmamış ve çocuğunun cenazesini buzdolabında saklayan anneden de çok etkilendiğini eklemiş: ‘O kadar acıya rağmen benimle konuşurken, barışa dair inancından bahsediyordu. Beni motive edecek kadar inançlı konuşuyordu. Her şeye rağmen barış diyebilmesi ve umutlu olabilmesi beni çok etkiledi. Beyaz Show’da Ayşe öğretmen ‘barış’ dedi, ‘Çocuklar ölmesin’ dedi diye neler oldu gördük. Ne yapalım barış demek teröristlikse en büyük terörist olmayı kabul ediyorum. Ve herkese barış demekten başka çaremiz olmadığını hatırlatmak istiyorum.”

Peki ceza hangi hükme dayandırılmış? Futbol Disiplin Talimatı’nın 42. maddesi ‘ayrımcılık’ başlığını taşıyor.

Maddenin 4.bendi şöyle: “Müsabaka öncesinde, esnasında ve sonrasında her türlü ideolojik propaganda yapmak yasaktır. Bu yasağa uyulmaması halinde bu maddede belirtilen cezalar uygulanır.”

Her türlü ‘ideolojik propaganda’ ifadesini okuyunca, rahmetli Babaannemin ‘anarşikler’ sözünü hatırladım. Üç aşağı beş yukarı aynı düzeyde bir hukuksal yaklaşım söz konusu!

Anayasasında düşünce ve ifade etme özgürlüğü güvence altına alınmış, hatta 5. maddesiyle bunun sağlanması devlete ‘görev’ olarak verilmiş Türkiye’de, mesleği futbolculuk olan bir yurttaşa, ‘her türlü’ ideolojik söz yasaklanıyor.

Yanlış anlaşılmasın tabii, rabia ve asker selamı ‘her türlü’ ideolojik ifadeden sayılmaz! Hâl böyle olunca meşhur Rabiacılardan Emre Belözoğlu ‘ırkçılık’ gerekçesiyle iki maç ceza alırken, Naki’ye 12 maç veriliyor… Oysa futbolcu, örneğin imzacı akademisyen kanıyla duş almak istediğini dile getirseydi, kötü ihtimal iki üç maçla kurtarırdı…

Ayrıca ideolojik içerikli açıklama yasağı nasıl olur da ‘ayrımcılık’ başlığı altında yer alabilir? Bu mantığa göre, ‘Ben sosyalistim’ demekle ‘Şu etnik grup mensuplarını yok etmek gerek’ demek aynı kapsamda ele alınabilir hale geliyor ki hakikaten akıl alır yanı yok.

Yine, temel bir ‘ilke’ olarak suç ve cezalar ancak ‘kanun’ ile konulabiliyorken, Futbol Disiplin Talimatı ile örneğin ‘para cezası’ verilebilmesi ayrı bir muamma.

Futbol örgütlenmesinin her ne kadar ulusal ve uluslararası referansları ve kendi ‘özerk’ alanı olsa da, düzenlemenin kanunilik ilkesi açısından tartışmalı olduğu kanısındayım ancak konu benim alan bilgimi/ilgimi aşıyor. Söz konusu ‘garipliği’ asıl uzmanlarına bırakmakta yarar var.

Hukuk tartışması bir yana, futbolcunun barış talebini dile getirmesi 2016 Türkiye’sinde böylesine ağır bir yaptırıma neden olabiliyor.

Önemli ve vahim olan bu somut gerçek. İsteniyor ki her birimiz önümüzdeki maçlara bakalım, hep bir ağızdan ‘hakeme gözlük’ diyelim…

Olup bitenin bir diğer üzüntü veren yönü de, temel becerileri ve gurur vesileleri mangal ateşi yakıp harlamak, vitesli araç kullanmak ve ofsayttan anlamak olan ortalama memleket erkeğinin en görkemli temsilcileri konumundaki futbol yorumcuları, bir iki istisna dışında konu üzerine anlamlı tek bir söz sarf edemiyor ve edemeyecek.

Bir memlekette her şey ve herkes, az ya da çok birbirini andırıyor…

Kategori:Agora

Tüm yazılar: Murat Sevinç

SON HABERLER

Grok, Ali Erbaş'ı yalanladı

Sosyal medya platformu X’in yapay zeka aracı Grok, “Dünyada ne Tevrat hafızı var, ne de İncil hafızı var ama milyonlarca Kuran hafızı var” diyen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ı yalanladı.

Türkiye, NATO Kosova gücü komutasını yeniden üstlenecek

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’yi kabul etti.

Kurultay soruşturması: Dokuz vekilin dosyası ayrıldı

CHP’nin 38’inci Olağan Kurultayı’na dair soruşturmasında dokuz milletvekilinin dosyası ayrıldı.

Hazine 66,7 milyar lira borçlandı

Hazine ve Maliye Bakanlığı bugünkü iki devlet tahvili ihalesinde 66 milyar 744,7 milyon lira borçlandı.

'Almanya Kralı' gözaltına alındı

‘Almanya Krallığı Derneği’ yasaklandı; kendini 2012’de ‘Almanya Kralı’ ilan eden Peter Fitzek dahil dört kişi gözaltına alındı.

Erdoğan yine tuzağa düşecek mi?
10 maddelik eylem planı (1) : Kim tutar sizi!

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 751 gündür hapiste

YAZARLAR

Yeşil zeytini neden yemedin Sait?

Ayhan Tinin

Editör eksikliği fazlalık yaratır

Mustafa Dağıstanlı

Anne dediğin başlangıçtır

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Dilsiz bir ülkenin çığlığı

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Sırrı Süreyya Önder'in 'Cumhuriyet' eleştirisi üzerine…

Murat Sevinç

Silmek isteseler de silemezler

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Füruzan'ın röportajlarındaki dil dikenleri

Mustafa Dağıstanlı

GÜNÜN 11’İ

Mehmet Metiner: İyi ki arşiv var

Akif Beki: Bahçeli'nin 'yapılacaklar' listesi 

Abbas Güçlü: Çin'in binlerce yıllık sembolü ejderhaydı şimdiyse panda

Servet Yıldırım: Türkiye'de konut talebi genelde krediyle desteklenen bir niteliğe sahip

Nevzat Evrim Önal: Bu ahmaklara göre işçi Erol 'AKP'liydi' ve olay da 'bir AKP'liyi başka AKP'lilerin yok etmesi'nden ibaretti

Esfender Korkmaz: Asgari ücret masasında işçi yok

Abdulkadir Selvi: PKK'nın silah bırakma kararı MİT tarafından sahada kontrol edilecek

Nevşin Mengü: Muhtemelen 'yeni anayasada yüzde 50 şartı da aranmasın, ilk turda en çok oyu kim alırsa seçilsin' denecek

Hasan Cemal: PKK'nın silahları gömme ve kendini feshetme kararını önemsiyorum

Taha Akyol: Öcalan belki de 'Meclis'e gelip DEM grubunda konuşma' yapabilecek…

Timur Soykan: Bugün Soma Katliamı'nın 11'inci yıldönümü

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×