[email protected]
Kitap raflarının karşısına geçip “Ne okusam” diye düşünmek gündelik hayatın karmaşasından ve hızından kaçmak için yerinde ve keyif veren bir faaliyet. Ama kitapların çeşitliliği karşısında kararsız kalmamak elde değil. Kabul etmek lazım: Bir kitapta karar kılmak zor iş!
Diken bu hafta dört kitaba dikkatinizi çekiyor. Karar sizin. Şimdiden iyi okumalar.
Kambur

Tarihin tozlu sayfalarından çıkarılan bir cevher ‘Kambur’. Fallada’nın çeşitli gazete ve dergilerde, farklı dönemlerde yayınladığı öyküleri ancak 2017 yılında, yazarın biyografisi üzerine yürütülen çalışmalar sırasında gün ışığına çıktı. 1920-1940 yılları arasındaki Almanya’nın portresini çizen bu öyküler gerçek birer keşif! Fallada’nın savaş rüzgârları arasında geçen gençlik yıllarının izlerini taşıyan bu 24 öykü yalın ve duru biçimleriyle dikkat çekiyor.
Küller ve Kızıl

Han Kang’ın Uluslararası Man Booker Ödülü’ne layık görülmesiyle dikkatleri üzerine çeken Kore edebiyatının modern yazarlarından Pyun Hye Young ‘Küller ve Kızıl’la Kafka’nın karanlık evrenine bir saygı duruşunda bulunuyor. Yazarın bu ilk romanı isimsiz bir kahramanın, ne dilini ne de yolunu bilmediği bir memleketteki hayatta kalma mücadelesine odaklanıyor.
Su Kürü

Kimsenin kendini güvende hissetmediği bir dünya hayal etmek zor değil, en azından kadınlar için. Bugünün daha karanlık bir sureti olan bir dünyada, babalarından öğrendikleri tek şey korku olan üç kız kardeşi anlatıyor ‘Su Kürü’.
Gelgelelim korku hiçbir şeyin çaresi değil. Nitekim kıyılarında beliren üç adam da bu üç kız kardeşi tüm korkularıyla yüzleştirecek.
Arkadaşlarla Sohbetler

‘Snapchat neslinin Salinger’ı’ olarak alınan Sally Rooney bu ilk kitabıyla dikkatleri üzerine toplamayı başardı. ‘Arkadaşlarla Sohbetler’ hazırcevap ve dikkat çekici bir üniversite öğrencisi ile yaşça ondan büyük bir adamın ilişkisine odaklanıyor.
‘Arkadaşlarla Sohbetler’ Sunday Times Yılın Yazarı ödülü başta olmak üzere birçok ödüle de layık görüldü.