AKP döneminde ise gazeteci davaları tümüyle içerik değiştirdi.
Eskiden yazdığın haberin belgesi varsa, göğsünü gere gere “Haberim doğru, işte belgesi” derdin…
Şimdi o belge ‘casusluk’ suçu…
O haber, ‘hükümeti devirme’ suçu…
O haberin kaynağı ile birlikte ‘terör örgütü üyesisiniz’… Üyelikten kötüsü var; üye olmamakla birlikte terör örgütüne hizmet etmek!
Eskiden bir haberinizde suç unsuru varsa, savcı bunu kanıtlamak zorundaydı.
Şimdi, savcı ‘suçunu’ söylüyor, sen o suçu işlemediğini ispat etmeye çalışıyorsun!
Eskiden, ‘şüpheden sanık yararlanır’ ilkesi geçerliydi. Yani suçun işlendiğine dair kesin veriler yoksa, bu durum sanığın lehine değerlendirilirdi.
Şimdi, şüpheden savcı yararlanıyor. “Bu şüpheli durum bile suçun işlendiğini göstermektedir” diyor!
Ne kadar ileri gitmişiz!