Hele işler daha çok sarpa sarmışsa, “Yapısal reform yapılacak” kelimeleri daha oturaklı bir imaj uyandırmak gerekli.
Sorun bakalım “reform nedir?” diye, aval aval bakarlar. Biri çıkıp bize anlatsa ya reformun ne olduğunu? KDV indirimi reform mudur? Ya da teşvik vermek? Bankaların munzam karşılıklarını değiştirmek? Hayır, düzenlemedir. Ama “reform” diye susuz yuttururlar. Mevcut yönetim nezdinde her düzenlemeye, atılan her imzaya reform denmektedir. İşin aslı Türkiye reform yapabilme kabiliyetini yitirmiş bir ülkedir.
Ortada daha plan, program yokken reform kelimesi biraz iddialı kaçıyor hakikaten… Sahi onlarca reform adı altında jan janlı paket açılmıştı, ne oldu onlara? İşe yaramadı mı? Ciddi bir yapısal reform paketi, yüzlerce konudan değil, en önemli birkaç temel konudan oluşur. Tabii çorba yapmak, akıl karıştırmak istiyorsanız o başka…
Burada cevaplanması gereken soru; “Türkiye’nin reform yapmaya niyeti var mı?” Hadi var diyelim… Ne yapacak? Nasıl yapacak? Yapacak irade var mı? İşte o yok! Birkaç düzenleme ile günü geçiştirirsin o kadar. Mevcut düzen, bugünün kuralları üzerine kurulmuş. Değiştirmek işlerine gelmez. Reform demek düzeni yıkıp yenisini inşa etmektir ki, AKP içerisinden dahi tepki çekeceği aşikârdır.