Eskiden, bir iktidar, vatandaş açım dedi mi, etrafa yansıtmasa da, utanırdı.
İçinden de olsa bir hesaplaşma yaşardı.
Mesela, önüne yazar kasa atılırsa, ülke bir süre sonra seçime giderdi.
Çünkü bu, geldik, düz duvara dayandık demekti.
**
Bugün öyle mi?
Açım diyene, abartma deniyor.
Açım diyene, porsiyonu küçült deniyor.
Açım diyene, 4 değil 2 domates al deniyor.
Yüzsüzlük tavan, ar-haya sükutta.
**
Eskiden, memleketin bir köşesinde bir eşkıyalık yapıldı mı, öyle ya da böyle devlet devreye girer, hukuk çalışır, sorumlular bir şekilde yargı önüne çıkarılırdı.
Sonuç alınır, alınmaz, ama sistem bir şekilde çalışırdı.