Ukrayna ve Rusya’dan gemilerle Tekirdağ Limanı’na mısır getirildi. İthalat işlemleri başladı. Mısır gibi ürünlerin ithalatında tarım il müdürlüğü laboratuvarlarında analiz edilip GDO var mı, insan sağlığına zararlı mı diye kontrol ediliyor. Kontrol sonucunda gelen ürünlerin sağlığa uygun olduğu ve GDO’suz olduğuna dair rapor düzenleniyor.
Ürünler Tekirdağ Limanı’ndan ithal ediliyor.
Tarım il müdürlüğünden biri ihbarda bulunuyor ve laboratuvarda GDO’suz raporu verilen mısırların aslında GDO’lu olduğu bildiriliyor. Bakanlık hemen konu ile ilgili soruşturma başlatıyor ve müfettiş tayin ediyor.
Personel sorguya alınıyor. Personel ifadesinde “Şifrelerimiz çalındı” diyor.
Soruşturma ilerledikçe ayrıntılar da ortaya çıkıyor.
Rusya ve Ukrayna’dan beş firma tarafından ithal edilen GDO’lu yedi gemi mısır ve üç gemi kanonun il tarım ve orman müdürlüğünde sahte analiz raporları hazırlanarak, bakanlığın sistemine yüklenip gemilerin yüklerini boşaltıldığı belirtiliyor.
Bakanlık olayı doğruladı. Valilik cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
Bakın değerli dostlar, edindiğim bilgiye göre bu ilk defa gerçekleşen bir işlem değil. Antep firması dahi Tekirdağ Limanı’ndan bu işlemleri yaptırmış. Sadece 4 ayda bu limandan ithal edilen ürün 81 ton.
Adı geçen firmaların bir tezgâh kurguladığı ve bu işlemin tek sefer olan münferit bir olay olmadığını düşünüyorum. Aynı zamanda bu tür işlerin siyasi ve güdümündeki bürokrasiden destek alacağı gerçeğini de hatırlatmak isterim.
Firmaları biliyorum ve soruşturmayı takip ediyorum. Halkı kimler nasıl zehirledi, bu düzeni kimler nasıl kurdu tek tek yazacağım.