ZEYNEP GÜVEN ÜNLÜ
zeynepguven@diken.com.tr
@zeynepguvenunlu
Kendi içine yaptığı arkeolojik kazıları Türkiye’de katledilen kadınların hikayelerine bağlayan Leyla Emadi’nin işlerinde kumaş ve nakış da var, diken ve beton da.
“Bana göre hayattaki en güzel duygu başını huzurla yastığa koyabilmektir” diyor Leyla Emadi, “ben başımı yastığa rahat koyabildiğim bir evde büyüdüm, şimdi de öyle bir evde yaşıyorum. Bunu hayatı boyunca hiç yapamamış kadınlar var.”
Her şeyin başına ‘huzurlu bir uykuyu’ koymak, başkalarının hakkında gözü olmayan insanlara özgü, mütavazı ama erdemli bir tercih gibi geliyor kulağa.
Halbuki Emadi, ‘vicdani bir huzursuzluktan’ değil, basbayağı ‘korkudan‘ gözünü kapatamayanları kastediyor.
Akaretler’deki Vision Art Platform’da 25 Ekim’e kadar devam eden ‘Diken Üstünde’ sergisinde, şiddete uğrayacağı ya da öldürüleceği korkusuyla başını yastığa rahat koyamayan kadınlar var.
Önce ‘Yüzleşme’ gelir
Çoğu sanatçı gibi, Leyla Emadi de kendini iyileştirmek için üretmeye başlamış. Kendinde işe yarayan ‘formülü’ şimdi bütün kadınlarla (ve erkeklere) paylaşıyor.
“Bireysel ya da toplumsal, bir travmayla karşı karşıyaysak önce yüzleşmemiz lazım” diyor sanatçı. Erkeklerin öldürdüğü kadınların hikayelerini kendi ağızlarından anlattığı video işi, bunun ilk ve en karanlık adımı. Sonrasında, beş kısımdan oluşan serginin her aşamasında biraz daha hafifleyen ve renklenen işlerle karşılaşıyoruz.
Üzerine gül motifi nakşettikten sonra dikenli telle sardığı yastık yerleştirmesi ve video bu yüzleşmenin bir başka aşaması. Bu kez kelimenin gerçek anlamıyla diken üstünde yatıyor.
21 gramlar
Gerçek olup olmaması onun için önemli değil, ‘ruhun ağırlığının 21 gram geldiği fikri’ Leyla Emadi’nin hoşuna gidiyor. ’21 gram’lar kara kalem ve 3D baskı olarak sergide. Yazıcıdan çıkan hatıra eşyası gerçekten 21 gram ağırlığında. Ziyaretçilere 250 lira karşılığında alıp Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na bağış yapma fırsatı sunuyor.
Altında kalmak ya da üstünden atmak
Yüzleşmeden sonra travma terapisinin diğer dört adımı İdrak, Kabullenme, Arınma ve Dönüşüm diye devam ediyor.
‘İdrak‘ odasında 2022’de Haziran ayına kadar katledilen 108 kadının her bir için beton ağırlıklar yapmış Leyla Emadi. Onlar ruh gibi hafif değil, insan eti gibi ağır.
Yine aynı alanda dikenli telle yazılmış ‘Sana bütün derdimi nakış nakış işlesem’ yerleştirmesi, Leyla Emadi’nin sözüyle onu söyleme biçimi arasındaki zıtlığın en güzel örneklerin biri. Kadın nakış işlemekten bahsederken bunu dikenli telle yapıyor.
‘Kabullenme‘ odasında da tam tersi bir matematik var. Sert sözler kumaş üzerine iple işlenmiş. O sözler ki zengin yoksul, eğitimli eğitimsiz, sağcı solcu, Türk, Kürt, Ermeni, Yahudi… Büyüdükleri aile nasıl olursa olsun Türkiye’de büyüyen kızların hepsinin kulağına fısıldanmış: ‘Aman deyim kötü yola düşme’, ‘Kızın var mı derdin var’, ‘Hanım hanımcık ol’, ‘Kır dizini otur evinde’, ‘Kızını dövmeyen dizini döver’… Türkiye’de kız çocukları ve kadınlar için söylenmiş zehirli sözlerin sonu yok!
Arınmak için sanat, Dönüşüm için yeni sözler
Leyla Emadi ‘Arınma‘ için sanatı seçmiş. Küçük suluboya desenleri, ‘mükemmel‘ olmaya çalışan yanıyla mücadele etmek için gözleri kapalı yapmaya çalışmış: “Dayanamayıp açtığım çok oldu ama en azında eskiden asla koymayacağım işleri buraya asma cesaretini gösterdim.”
Leyla Emadi katılır mı bilmiyorum ama mükemmelliyetçillik çoğu zaman ‘mükemmel’den azına razı olmayacak kadar kibirli bir duruşla karıştırılır. Oysa, özünde ‘başkaları beni sevsin diye çırpınıp durmak’tır. Yanlış yapma ihtimalinin utancını içinde taşımaktır. Hakikaten kurtulmak gerekir.
Emadi’nin ‘Dönüşüm’ünde ruhu ağırlaştıran ne varsa kurtulup yerine konan yeni sözler var. Alameti farikası ‘beton’ üzerine yazdığı aforizmalar bazen ‘İnsan hata yapar’ gibi ağzımızdan her an çıkabilecek sözlerden, bazen de ‘Karanlık zamanlarda göz görmeye başlar’ gibi bilgece bir yaklaşımdan oluşuyor.
Bu kez malzeme ağır ama sözler hafiflik hissi veriyor.
Mükemmelden vazgeçmeye çalışmak kolay olmasa da onun için gösterilen çaba bir miktar neşe de barındırıyor. Leyla Emadi o neşeli çabayı işlerinde ve tavrında sergilemekten çekinmiyor.