Gelinlik denen kefenlerin içine sok onu.
Evlilik denen tabutlara tık.
Ve ailenin dibine, en dibine göm.
Kucağında çocuklar, kalbinde korkular.
Oradan dışarı çıkamasın, sokağa adım atamasın.
Utanç ve çaresizlikten güzel elbiseler dik üzerine.
Saçlarını dikenli taraklarla tara; aralarına zehirli çiçekler dola.
Üzerine güzel güzel kapılar kapa.
Tutacağı bir tokmak olmasın;
O kapıyı açacak cesareti kendisinde hiç bulmasın.
Hep içeride, hep içinde, derinlerde diplerde tut onu.
Varlığı diğerlerinin varlığına armağan olsun.
Varlığı yokluğuyla bir olsun.
Üç kere üst üste söyle.
Yok olsun, yok olsun, yok olsun.
Kadın dediğin salaktır, yılan dediğin günahtır.
Kadın dediğin salaktır; yılan dediğin günahtır.
Kadın dediğin salaktır; yılan dediğin günahtır.
Çağlar boyu kendini de onu da bu yalanla oyala.
İnsanın, kadın yüzünden cennetten kovulduğuna bir kere inandın ya…
Tabii ki cehennem olur kurduğun her dünya.