Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
En umulmadık siyasetçiler kendisinden “Sayın” diye bahsederken ve geleceğin liderleri eteğinin dibinde diz çökerken Gülen cephesinde her şey yolundaydı. Siyasal İslam’ın tehlikelerine karşı halkı uyaran aydınlar, Uğur Mumcu’lar, Bahriye Üçok’lar, Turhan Dursun’lar ardı ardına siyasi cinayetlere kurban gittiğinde Gülen ve örgütlenmesi hiç deşifre edilmemiş gibi tüm hızıyla çıtayı yükseltmekteydi. Cüzzamın kökünün kurutulmasından, yoksul kız öğrencilerin okuyabilmesine kadar en zorlu alanlarda büyük mücadeleler veren Türkan Saylan terörist ilan edildiğinde hala Gülen geniş çevrelerde muteber bir insandı.
Bu ülkede yaşayanlar, Gülen’in vatan haini olduğuna anca eski ortakları onu vatan haini ilan edince ikna oldular. Tam olarak neye nasıl ikna olduklarını da pek sorgulamadılar. Çünkü böylesi daha güvenliydi. Haliyle sadece kimin suçlu kimin suçsuz olduğu değil suçun da ne olduğu asla tam olarak anlaşılamadı, Gülen meselesinin adı hiçbir zaman doğru konulmadı. 50’lerden beri dillendirilen karşı devrim adım adım gerçekleşirken ve bu ülke cumhuriyetin tepesine devrildiği gerçeğiyle asla yüzleşmemekte inat ederken daha başka bir sürü gerçeklikle de yüzleşmedi.
Hayallerindeki karşı devrimi tamamlamak ve Gülen’in ülkeyi 80’lerden beri getirmeyi hedeflediği noktaya vardırmak üzereler. Hoca efendilerini sahte küfürlerle gömüyorlar ve daha onun cesedi soğumadan Kürt meselesini karmakarışık argümanlarla bir kez daha ortaya seriyorlar. Artık bir anlasak iyi olacak. Bu ülkede devamlı çözüm diye bir şeyden bahsediliyor ama hiçbir şey çözülmüyor. Bu ülkede yıllardır darbe gibi bir şey oluyor ama hiçbir şey devrilmiyor. Bu ülkede her gün ölüm gibi bir şey oluyor ama kimse ölmüyor. Bu ülkede yıllardır her şey oluyor, bir tek uyanış olmuyor. Kürtlerle Türkler, yaşlılarla gençler, laiklerle muhafazakârlar, kadınlarla erkekler, sağcılarla solcular ve yoksullarla varsıllar farklı ninnilerle hep aynı uykuya yatıyor.