Türkiye’de kamuoyu oluşturmaya muktedir medya organlarının ve sosyal medya fenomenlerinin ezici çoğunluğu, kurdukları hastalıklı eko sistemi her gün yeniden üretiyor. Ahlaken sağlamakla yükümlü oldukları sağduyulu bir ortam onların da işlevlerinin sonu anlamına geliyor. Bunun da gayet bilincindeler.
Türkiye’de 2022 verilerini göre 68,9 milyon kişi sosyal medya kullanıyor. En önemli sorunlar sosyal medya üzerinde kısa mesaj ve videolarla tartışılıyor. Bunun anlamı ülkenin her tür sorunu birkaç cümleyi geçmeyen kısa mesajlar ve bir dakikanın bile uzun sayılabileceği videolar üzerinden yapması. Bu sorunları sıkıcı bulan ezici çoğunluk ise ya ilgi alanlarına yöneliyor ya da eğlence, tatil, lüks tüketim vs. gibi gerçek hayatta erişimi imkansız ya da çok güç olan paylaşımları izleyerek en azından sanal alemde bir tatmin arayışı peşinde.
Pervasız kanaat önderleri bu çoraklığın farkında ve telefon ekranlarının başında, hayatlarının yeni bir tıkla baştan sona değişeceğini uman kitlelere neyin cazip geleceğini gayet iyi biliyorlar.
Maruz bırakıldığımız veri kaosundan korunabilmenin yolu ekranımıza düşen her bilgiyi ve görüntüyü sorgulamamız. Zira o bilgi ekranımıza ulaştıysa o bilgiyi ulaştıranların mutlaka bir beklentisi var. Bilgiyi verenle alanın beklentileri uyuşuyorsa sorun yok. Değilse bir manipülasyonla karşı karşıyayız demektir.