MESUDE ERŞAN
@mesudersan
mesudeersan@diken.com.tr
Türkiye’de mide botoksu yaptırdıktan sonra döndüğü Almanya’da zehirlenme belirtileriyle hastanelik olan Feray Demiroğlu, “Yaşayacaklarımı bilseydim asla yaptırmazdım. Öyle anlatılıyordu ki çok kolay, zararsız sandım” dedi.
Geçtiğimiz ay mide botoksundan sonra görülen zehirlenmeler nedeniyle hastane başvurularının artması Sağlık Bakanlığı’nı harekete geçirmişti.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, obezite tedavisi için mide botoksu yaptırdıktan sonra ‘yan etki’ nedeniyle farklı hastanelere başvuran hastaların bildirildiğini, denetimlerde İstanbul (Özel GSM Gisbir Sağlık Merkezi Hastanesi) ile İzmir’de (Özel Batı Anadolu Tıp Merkezi) iki sağlık kurumunun ilgili birimlerinin faaliyetinin askıya alındığı ve soruşturma açıldığını açıklamıştı.
İki hastanede aynı zamanlarda botoks yaptıran yaklaşık 250 hastada, mide botoksu kaynaklı zehirlenme (botulizm) saptanmıştı.
Koca, mide botoksunun endikasyon dışı olduğunu söylese de kendi hastaneleri dahil çok sayıda özel, vakıf hastanesi, klinik ve muayenehanede yapılıyordu.
Almanya’da Robert Koch-Institute de mide botoksu yaptıranlarda botulizm görüldüğü uyarısı yapmıştı. Tüm vakaların ortak noktası, şubat sonunda İstanbul’da mide botoksu (mide duvarına botulinum toksini enjeksiyonu) yaptırmalarıydı.
Tiktok’taki videolara güvendiler
Özel GSM Gisbir Sağlık Merkezi Hastanesi’nde mide botoksu yaptıran Türkmenistanlı Aylar Korhanova ise hayatını kaybetmiş, bunun üzerine iki hekim gözaltına alınmıştı.
Mide botoksunun organın kasını felç ederek hareketlerini engellediği, böylece daha geç boşaldığı için açlık hissini azalttığını öne sürülüyor. Endoskopiyle mideye ulaşılarak enjekte ediliyor.
Sağlık Bakanlığı hastanelerinin bile yasal olmayan mide botoksu yaptığı haberimiz üzerine Almanya Gronau’da yaşayan Feray Demiroğlu bize ulaştı ve kötü deneyimini paylaştı. Demiroğlu Özel GSM Gisbir Sağlık Merkezi Hastanesi’nde mide botoksu yaptırdıktan sonra zehirlenmiş ve hastanelik olmuştu.
Demiroğlu ile yakın akrabaları Zeynep Oruç, Ayşe Odabaş, Tiktok’ta izledikleri mide botoksuyla ilgili paylaşımlar yapan Cengiz Turgut’u hekim zannediyorlardı.
Turgut videolarında ameliyathane giysileri içinde, obeziteyi, mide botoksunu anlatıyordu. Ameliyat yapıyor gibi görüntü veriyordu. Üçü de izlediklerine güvenmiş, uçak biletlerini almıştı. Üç doz botoks 350, dört doz 450, beş dozu ise 550 avroydu.
Aynı gün 50 kişi mide botoksu için bekliyordu
Demiroğlu ve Oruç Almanya, Odabaş ise Hollanda’da yaşıyor. Üçü birlikte geçtiğimiz 23 Şubat’ta İstanbul’a geldiler. Randevularının olduğu 25 Şubat’ta hastanedeydiler.
Hastanenin iki katı Turgut’un işlettiği Clinic Obezite’ye ayrılmıştı. İlk hayal kırıklığını yönlendirildikleri kata çıkar çıkmaz yaşadılar. Çok kalabalık olan ortam, videolarda seyrettiklerinden, bildikleri hastanelerden farklıydı. Daha çok bir AVM’ye benzettiler. Fransa, İsviçre, Almanya’dan gelenlerle yaklaşık 50 kişi vardı. Salondaki masada bir görevli ücretleri elden alıyordu.
Derken hemşire geldi, üçünün de eline serum iğnesi taktı. İşlemin yapılacağı küçük bir odaya alınan Demiroğlu, burada doktor sandığı Turgut’u göreceğini sanıyordu.
Ancak sandalyede başka biri oturuyordu. “Ben işlemi Cengiz Bey yapacak diye geldim” dedi. Derken Turgut içeriye girdi, elini tuttu. İşlemi o değil, genel cerrah Dr. Murtaza Ülger yapacaktı.
Demiroğlu, “İzlediğimiz videolarda Cengiz Bey hekim giysileri içinde, ameliyat yapıyor gibi, elinde mideyle anlatıyordu. Sonradan öğrendik ki hemşireymiş. Beş yıldır benzer paylaşımlar yapıyormuş. Eski karısı da İzmir’deki hastaneye gelenlerle ilgileniyormuş” dedi.
‘Bir-iki hafta görüşmeyin, birbirinizi doldurmayın’
Demiroğlu, “Hastanenin iki katını tutmuşlar. Telaşla iki kat arasında koşturanlar vardı. Sonradan duyduk ki alt katta işlem nedeniyle sıkıntı yaşayan hastalar yatıyormuş. Yani bir sorun olduğunu bile bile başkalarına, bize yapmaya devam etmişler” diye anlattı.
Üç sağlık turistine 16.00 sıralarında, yaklaşık 15 dakika süren bir işlemle mide botoksları yapıldı. İlaçları getiren Turgut her üçüne, yan etkilerin yaşandığı bir-iki hafta görüşmemelerini, birbirini ‘doldurmamaları’nı söyledi. Hastaların bu tavsiyeye şaşırması üzerine şakaya vurdu, “Dedikodu yapmayın diye” düzeltti.
İşlemden sonra 17:30’da yine üçü birlikte hastaneden ayrıldı. Başta herhangi bir aksilik hissetmediler. Bir gün daha İstanbul’da gezdikten sonra pazartesi günü ülkelerine döneceklerdi.
Dönüş günü Demiroğlu’nun görüşü bozuldu. Oruç ve Odabaş’ta da aynı belirtiler vardı. Çok gezmeye, uykusuzluğa, yorgunluğa verdiler yaşadıklarını. Kimsenin aklına mide botoksundan kaynaklanabileceği gelmedi.
‘Yan etki, rahat olun’ dendi
Salı günü evinde uyandığında çok halsiz, güçsüz hissediyordu. Görmesi daha da kötüleşmişti Diğer iki yakınında da yine benzer şikayetler vardı.
Artık botoksa yordular: “İletişimde kalmamız için diyetisyen Mehtap Hanım’ın telefonu verilmişti. Ona yazdık ve bir şeylerin yolunda olmadığını söyledik. Bize bunların yan etkiler olduğunu, geçeceğini söyledi. Oysa ki başta bize herhangi bir yan etkisi bulunmadığı söylenmişti.”
Demiroğlu’nun durumu her geçen gün ağırlaştı. Nefes alıp vermesi zorlaştı. Botoks yaptırdıkları hastaneden Mehtap isimli görevliye ulaşınca bu kez, birden enerjilerinin düştüğünü, sıcak bir şeyler içmelerini tavsiye etti.
Buna da şaşırdı. Çünkü hastanedeyken tam tersi, botoksun etkisini kaybetmemesi için sıcak içecek, yemekten kaçınmaları söylenmişti.
İşlemin üzerinden beş gün geçtiğinde Demiroğlu artık yürüyemiyordu. Oruç da aynı durumdaydı. Odabaş Hollanda’da aynı belirtileri yaşıyordu. Demiroğlu’nun eşi Oruç’u da alıp ikisini hastaneye götürdü. Ancak hastane Türkiye’de yapılan bir işlem olduğu için sorumluluk almak istemedi ve hastaları kabul etmedi.
‘Felç gibiydim’
Turgut’a ulaşmayı deniyorlardı. Ancak Turgut onları engellemişti. Derken klinikten ilaçların alerjik reaksiyon yaptığı, bunun ölüm-kalım meselesi olduğu ve hastaneye mutlaka gitmeleri söylendi. Demiroğlu: “Felç gibiydim. Konuşamıyordum. Gözlerim bulanık görüyordu. Hastaneye ikinci kez gittiğimizde bu kez bizi aldılar. Başta nasıl tedavi edeceklerini, ne ilacı verebileceklerini bilmiyorlardı. Hastanede sekiz gün Zeynep’le beni aynı odada, yakın takipte tutarak tedavi ettiler. Her şeye hazır olmamız, ölüme kadar yolu olduğu söylendi. Ölmekten, çocuklarımı annesiz bırakmaktan çok korktum.”
Botoks nedeniyle midesinin yüzde 75’i çalışmayan Demiroğlu, anlatmaya devam etti: “Mideye botoks yapılmadığını Almanya’da hastanede öğrendik. Vakalar çoğalınca Robert Koch-İnstitut mide botoksu olanların başvurmaları uyarısında bulundu. Almanya’da meğerse yasakmış. Türkiye’de de mideye uygulama izni yokmuş. Hastaneden dokuzuncu gün çıkabildik. Yaklaşık dokuz haftadır evdeyim. Dışarıya hala hiç çıkamıyorum. İdrarımı tutamıyordum. Banyolarımı annem, kızım yaptırdı. Kendim giyinemedim. Normale dönmüş değilim. Yarı zamanlı bir işim vardı, kaybettim. Belirtilerin altı ay süreceği söylendi.”
‘Bile bile devam etmişler’
Diğer hastalarla iletişime geçtiklerinde 21-22 Şubat’ta dahi bu belirtileri yaşayan olduğu halde mide botoksunun 1 Mart’a kadar yapılmaya devam edildiğini de öğrendiler. Demiroğlu, “Sadece bizim gittiğimiz gün yaklaşık 50 kişiye mide botoksu yapılmıştı. Bir günde nasıl bu kadar insana yapılabilir anlamıyorum? Alt katta 15-20 kişi yatıyormuş. Bile bile işleme devam edilmiş. Konuştuğumuz hastalar arasında, yoğun bakımda solunum cihazına bağlanan, mideden hortumla beslenenler oldu” diye konuştu.
Güzellik uzmanı Zeynep Oruç’a işlemi genel cerrahi uzmanı Dr. Şafak Şahin yaptı. Oruç kalp hastasıydı hissettiği her belirti endişelerini büyüttü. Kalp krizi geçiriyor gibi hissediyordu.
Oruç, yaşadıklarını şöyle paylaştı: “Ben de altı ay boyunca iletişimde kalacağımız diyetisyen Mehtap Hanım’ı aradım. Kötüye gittiğimizi anlattım. Bize söylemedikleri olup olmadığını sordum. ‘Korkmayın, bir şey yok’ dedi. Ama ben yatalak gibiydim. Yürüyemiyor, dilim dönmüyor, nefes alamıyordum. Belirsizlik çok kötüydü. Doktorlar negatif şeyler söylüyordu. Yeni yeni şimdi kendime bakabiliyorum. Hala 20 dakikadan fazla yürüyemiyorum.”
Her üç mağdur, sorumlular hakkında suç duyurusuna hazırlanıyor.