Ç. BEGÜM SOYDEMİR
Gündüz kuşağı programları tuzaklarla dolu, uzun bir yol. Hor görüp “Hayatta izlemem” demek işin kolayı. İzledikçe tuhaf bir zevk almaya başlamaksa kaçınılmaz. Yeni başlayanlar “Ne demek istedi şimdi bu” sorusuyla baş başa kalmasın diye sözlüğünüzü hazırladık.
Bir KHK ile sona erdirilmeden dünya gözüyle evlilik programı izlemek isteyenler, yemek programlarında ifadelere takılıp tarifi kaçıranlar için bu sözlük bir tür ‘hızlandırılmış kurs’ görevi görecektir diye umuyoruz.
A
Abi diyorum: Hem uyarı hem de aman dileme ses tonuyla söylenir. “Bak, sana saygı gösterip abi diye hitap ediyorum. Damarıma basıp cılkını çıkarma da üstüne fışkırmayayım” manasına gelir.
Adım atmak: Karşısındakine ilgi gösterdiğini belli eden kişilerin sevdiği kalıptır. Sürekliliği olan bir eylem değildir yani üst üste iki adım atılmaz! “İlk hamleyi yaptım, sıra onda” manasına gelir.
B
Baharatlar: Arapça kökenli baharat, sonundaki -at ekiyle çoğul bir kelimedir zaten (Haşere ve haşerat, hayvan ve hayvanat örneklerinde olduğu gibi). Kabaca baharlar yani güzel kokulu otlar manasına gelir. İşi mutfak bilgisi olan yemek programcıları ise ısrarla baharatlar der.
C
Canlı yayın: Evlilik programları artık stüdyoda yaşanıp bitmiyor. Sosyal medya kanallarının herkesi çok önemli insan yapan canlı yayın uygulamaları sayesinde yaşananlara inanamazsınız! Bu yayınlar anında boşluğa gönderildiği için yetişen yakalar, yakalayan da yakalanan da iflah olmaz.
Ç
Çaya çıkmak: İzdivaç programlarında talip sıfatıyla gelen kişiye yapacağınız “ihtimal dahilindesin” jestidir. Devamı gelebilir de, gelmeyebilir de. Her şey, bir ‘ince belli’ aralığında yapılan karakter testinin sonuçlarına bağlıdır.
D
Dahi/dâhi: Memleketçe asla çözemediğimiz hikaye. “O bana yanlış yapsa dâhi” diye başlayan bir cümlenin Einstein’a falan bağlanacağını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Bile anlamındaki, kısa a ile okunan dahi ve üstün zeka/yetenek ifade eden dâhi kelimelerinin bileni çok üzen amansız mücadelesi.
Duygusu olmak: Böyle düz okununca basit bir insani özellik, eş bulma programlarınınsa en önemli sorusu. Daha çok “Duygun var mı” soru kalıbıyla kullanılır. Kopmaya yüz tutmuş ilişkilerde bu soru “Duygun kaldı mı”ya evrilir.
E
Elini tutmak: Yeni başlanan ilişkide kararlı olunduğunu anlatan kalıptır. Bu kararlı duruş ele güne ilan edilirken kullanılır ve yüksek dozda ‘büyük konuşma’ tuzağı içerir. Örnek: “Ben bir insanın elini kolay kolay tutmam, tutarsam da bırakmam!”
Erdemlik: Tek başına anlamı yoktur, zaten öyle de kullanılmaz; “Özür dilemek erdemliktir” şeklinde bir kalıbın içinde yer alır.
F
Fermente üzüm suyu: Şarap demektir. Yemek programlarında geçer.
Flört: Bildiğimiz anlamından başka bir ara konum ifade eder. Bir dönem ‘hoşlantı’ denen hissiyata denktir. Örnek kullanım: “Arkadaşım değil, sevgilim de değil; flörtüm diyelim.”
G
Gönlen: Bir tür ‘manen’. Örnek kullanım: “Vicdanen ve gönlen rahatım.”
H
Hayırlısı: Ortalama bir gündüz programı süresinde 50’ye yakın kere zikredilir. Joker kelimedir, her boşluğu doldurur, girdiği kabın şeklini alır. Söyleniş şekline göre bazen olumlu, bazen olumsuz, bazen de boşluğa gönderilmiş bir duygu durumunu ifade eder.
İ
İlave etmek: Yemek programlarında bildiğimiz ‘eklemek’ manasından farklı olarak ‘koymak’ kelimesi yerine kullanılır. Televizyondaki aşçı içinde başka malzeme olmayan, boş tencereye yağı koymaz, nedense ilave eder.
İstinaden: Gerçek anlamından çok kopuk olmamakla birlikte ‘bunun üzerine’ gibi bir mana da yüklenerek çok sık kullanılan kelimedir. Şıklığına kapılıp yerli yersiz dile getirildiği de olur. Şimdiye kadarki en acayip kullanım “Cevap vermesen de olur” mesajlı şu cümlede görüldü: “Sana bir soru soracağım ama istinaden…”
K
Kalbi çarpmak: Talibi reddetme sözü. İlk görüşte kan kaynamazsa “Hay Allah ya” yüklü, yarı üzgün bakışlarla sunucuya dönülüp “Maalesef kalbim çarpmadı” denir.
L
Lansman: Örnek kullanımı verip sizi kendinizle baş başa bırakalım. Bu cümleyi bir kadın aday kendisi hakkında artık kötü konuşan eski sevgilisine bakarak haykırmıştı: “Beni kötü lansman etme!”
M
Mustariplik: Istırap ve pişmanlığı tek kelimede buluşturan, yapma sözcük. Örnek kullanım: “Hayattaki en büyük mustaripliğim bu.”
N
Ne derim: Sunucusundan yarışmacısına herkesin dilindeki kalıp. Herkesin her saçma sapan sözünü hikmet saymamız gerektiğini emreder. Örnek kullanım: “Ben hep ne derim, biliyorsunuz. Kapı aralıksa rüzgar girer.”
O
O şekilde: Daha çok tanışma aşamasında, nokta yerine kullanılan bağlama sözüdür. “22 yaşındayım, o şekilde”, “Bir kere evlenip boşandım, o şekilde”, “İstanbul’da oturuyorum, o şekilde”…
Ona keza: Açıklanamıyor ama hissettiriyor! “Ona rağmen, ona keza” şeklinde kullanımına rastlandı.
Ö
Örtüşmek: Anlaşmak, uyuşmak manasında kullanılır. Daha çok bir tarafın yakın arkadaşı durumu anlamak için o sihirli soruyu sorar: “Peki örtüşüyor musunuz?”
P
Paravan: Evlilik programlarının baş aksesuarıdır. Bir yayında yaklaşık 10 kere açılır, kapanır.
R
Rahat olmak: Erkek yarışmacıların kabarma sözüdür. Göğüslerini şişirerek kavgaya hazır halde dip dibe gelen adaylar birbirlerine seri halde “Rahat ol!” ve “Ben rahatım, sen rahat ol!” diyerek diklenirler. Araya “Kardeşim napıyosunuz ya” diyen ılımlılar girene kadar bu iki cümle sırayla tekrarlanır.
S
Sıkıntı: Yerine göre dibine ‘var’ ya da ‘yok’ eklenerek ekmek gibi, su gibi sık kullanılan kalıp. Maddi, manevi her şey için kullanılır.
Ş
Şöhret: Olumsuzluk bildirir, eleştiri amacıyla kullanılır. Sert kavgalarda sık sık “Sen buraya evlenmeye değil şöhret olmaya gelmişsin” kalıbı içinde geçer.
T
Tanımak: Flört etmek. Anlamı güçlendirmek için ‘tanıma yolu’ şeklinde kullanılır. Çok çok önemlidir. “Tanımadan bu yola çıkarsan mutsuz olursun” diye bir vecize bile vardır.
Y
Yardımıyla: Yemek programlarında ‘ile’ yerine kullanılır. “Bıçakla kesiyoruz” değil “Bıçak yardımıyla kesiyoruz”, “Kaşıkla karıştırıyoruz” değil “Kaşık yardımıyla karıştırıyoruz” gibi…
Z
Ziyaret: Evde geçen evlilik programında ortalık kazara az daha sakinleşirse eski yarışmacıların alevlendirme amaçlı davet edilmesidir. Kişi kapıda belirir belirmez büyük heyecanla “Ziyaret mi, temelli mi geldin” sorusu sorulur.