MESUDE ERŞAN
@mesudersan
mesudeersan@diken.com.tr
Yeni kurulan ‘Kontrol Sende Cevabı Gende’ platformunun web sitesinde kadınlarda sık görülen meme ve yumurtalık kanserleri riskini de ölçmek mümkün olacak. Türk Tıbbi Onkoloji Derneği’nin (TTOD) hayata geçirdiği platform bilgilendirici olmasının yanında, farkındalığı artırmayı ve kadınların kendi sağlıklarıyla ilgili sorumluluk almalarını hedefliyor.
İlaç firması AstraZeneca’nın desteklediği platformun elçiliğini oyuncu ve heykeltıraş Arzum Onan yapıyor.
Meme kanserleri kadınlarda en sık görülen kanser. Tüm kanserlerin yüzde 11.7’sini oluşturuyor. Her yedi kadından birinin yaşamı boyunca meme kanseri olma ihtimali var. Türkiye nüfusuna yaklaşık 10 milyon kadın bu riskle karşı karşıya. 40 yaş üzerinde ise her 100 kadının 1,6’sına yumurtalık kanseri tanısı konuluyor.
Meme kanseri hastalarının yüzde 5-10’unda, yumurtalık kanseri hastalarının ise yüzde 5-7’sinde kalıtsal bir sebep var. O da BRCA1 ve BRCA2 genlerindeki mutasyon. Genler normal çalıştıklarında kanser hücrelerinin çoğalmasını engelliyor. Ama mutasyona uğradıklarında görevlerini yerine getiremiyorlar. Meme ve yumurtalık kanseri riskini artırıyor.
Kanser kader değil!
Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkan Yardımcısı ve Gelecek Başkanı Prof. Dr. Nuri Karadurmuş, “Kanser kader değil. https://cevabigende.com’a başvuranların risk faktörleri irdeleniyor. Yok edilebilir risk faktörlerine yönelik çözüm üretiyor. Yaşam değişikliği, egzersiz, sigarayı bırakma, kilo almama, fiziksel aktivite gibi” dedi.
Aynı testlerde ailenin başka bireylerinde de bu kanserlerin bildirilmesi halinde, BRCA1 ve BRCA2 genlerinin taranması öneriliyor. 50 yaş üzerinde olan kadınlarda meme kanseri görülme sıklığı, 50 yaş altındakilerden dört kat fazla. Ailede birinci derece yakınlarında meme kanseri olan kişilerde, meme kanserine yakalanma olasılığı, ailesinde meme kanseri olmayan kadınlara göre 2 kat daha fazla. Karadurmuş, “Ailedeki kanser sayısı arttıkça, riski de dört, sekiz, 12 kat artıyor. Ne yazık ki kadınlarımız kanserin bir kader olduğunu düşünebiliyor ve bazen de kanser yayıldıktan sonra medikal onkoloğa gidiyor. Biz dernek olarak kanserin kader olmadığını söylüyoruz.”
En az iki kişide yumurtalık kanseri varsa kalıtsal
Yumurtalık kanseri dünyada kadınlarda en sık görülen sekizini, en çok ölüme neden yedinci sıradaki kanser. En önemli faktör yaş. Menopoz sonrası dönemde risk artıyor ve sıklıkla 61-65 yaş arasında görülüyor. Sigara, alkol kullanımı, geç gebelik, geç çocuk sahibi olmak ya da hiç olmamak, obezite riski artıran başlıca faktörler. Ailede bir kişide yumurtalık kanseri varsa bu risk yüzde 5’e, iki kişide varsa yüzde 7’ye kadar yükselebiliyor.
Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Gökşen İnanç İmamoğlu ailede eğer en az iki kişide yumurtalık kanseri varsa, bunları kalıtsal-ailesel yumurtalık kanserleri olarak adlandırıldığını belirtti: “Kuşaklar boyunca aktarılan genetik mutasyonlara bağlı gelişiyor. Projeyle meme ve yumurtalık kanseriyle ilgili yeni bir sayfa açmak ve kadınları bu sürece dahil etmek istedik. Çünkü bu iki kanserde de erken tanı kür şansını artırabiliyor. Maalesef yumurtalık kanseri çok sinsi seyrettiği ve kendine özel belirtileri olmadığı için çok geç evrelerde tanı konulabiliyor. Geç evrede durum biraz daha karmaşık hale gelebiliyor. O yüzden erken tanı oldukça önemli.”
Sayı değil insanlar
Platformdaki verilerin her birinin sayılardan ibaret olmadığını söyleyen Arzum Onan, şöyle devam etti: “Bir anne, bir kız, bir kız kardeş, arkadaş, hala, teyze… Her rakam bir yaşamı temsil ediyor. Elçiliğini yapmaktan onur ve mutluluk duyduğum bu platform ile bu hastalıklarla mücadele yolculuğunda, umudun ışığını birlikte yakacağımıza inanıyorum. Bu platform üzerinden kadınların sadece bilinçlenmesine destek vermekle kalmıyor aynı zamanda onları sağlıklarının ve kaderlerinin kontrolünü ellerine almaya da davet ediyoruz. Tüm kadınları platformumuzu ziyaret ederek bu hastalıklarla ilişkili riskleri taşıyıp taşımadıklarını öğrenmeye davet ediyorum.”