Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
İlk yarı boyunca Fenerbahçe kalesine 16 şut gönderen Slavia Prag dört önemli fırsat yakaladı. Rakibin atak üstünlüğü sürerken Sarı Lacivertli takım 35’te Szymanski’nin pasıyla Dzeko’nun usta işi golüyle kalitesini gösterdi ve zorlu deplasmanda 1-1’lik eşitliği yakaladı.
Devre sonuna kadar temaslı oyununu ve atak üstünlüğünü sürdüren Slavia karşısında oyunu tutmayı başaran Fenerbahçe, soyunma odasına 1-1’lik eşitlikle girdi. Temaslı oyun karşısında Mourinho’nun bu sezon belki de hamle oyuncusuna en çok ihtiyacının olduğu maçta kulübesi çok eksikti. Buna rağmen ikinci yarı değişikliklere kadar oyunu son derece akıllıca tutmasını bildi Sarı Lacivertliler. Mourinho 78’de maçı kazanmak için hamlesini yaparak Saint-Maximin ve Dzeko’nun yerine İrfan Can Kahveci ve En-Nesyri’yi sahaya sürdü. Bu değişikliklerle birlikte Fenerbahçe rakip ceza alanına daha kalabalık gitmeye başladı. 85’te Mert Müldür’ün arka direğe gönderdiği topu tekte indiren Tadic’in asisti ile En-Nesyri topu ağlara göndererek takımını öne geçirdi (1-2).
Eksiklerin çok olduğu bu zorlu deplasmanda Jose Mourinho’nun hesapları Fred-İsmail ikilisinin orta sahadaki performansları, takımın golcülerinin ustalıklarını ve kalitelerini sahaya yansıtmaları ile tutmuş oldu. Avrupa Ligi’nde 3 zorlu karşılaşması kalan Fenerbahçe, Slavia Prag deplasmanından üç puanla dönerek bu maç haftasında kazanan tek Türk takımı oldu. Her geçen maç takımı üzerinde hakimiyet ve etkisini arttıran Jose Mourinho Türkiye’ye alıştıkça taşlar yerine oturuyor.
