Demirtaş geçen gün yaptığı açıklamada, Putin’in dünyanın bütün faşistlerine yaptığı ‘birleşin’ çağrısına ellerinden geldiğince destek vereceğini ima etti. Bir süre önce Cumhurbaşkanlığı makamına aday olduğu ülkesinin fiili savaş halinde olduğu Rusya’nın başkenti Moskova’ya gideceğini açıklayan Demirtaş umutlu.
Evet, gördüğünüz üzere 21. yüzyılın umut veren son 3. Dünya ittifakı yavaş yavaş tamamlanıyor. Benim merak ettiğim 7 Haziran’da ve mutlaka 1 Kasım’da da HDP’ye gelen emanet ulusalcı oyları. Demirtaş’ta gelecek gören bu vatandaşlarımız kutuplaşan dünyada kendilerini hangi cephede görüyorlar?
Bilemiyorum, belki Putin “Atatürk mezarında ters dönüyordur” çıkışıyla gönüllerini almış olabilir. Ama yine de emanet oylarıyla da olsa Türkiye’ye açıkça düşmanlık eden Rusya’nın saflarını sıklaştıran PKK-HDP’ye omuz vereceklerini sanmıyorum.
Peki, o halde, Demirtaş kendisini uçuşa geçiren CHP’li oylarını kaybetmek pahasına bu adımı niye atmış olabilir? Belli ki, kaybedeceği beyaz Türk oyları yerine, daha radikal solun desteğini hedefliyor. Zira hem kendisinin hem de oyuna göz diktiği Türkiye solunun önemli kısmı, Çar Putin’in hâlâ SSCB’yi yönettiğini sanıyor.
Bakalım, zamanında Marks’ın “Dünyanın bütün işçileri birleşin” mottosunun deneyimlendiği topraklarda bugün dünyanın bütün faşistlerini birleştirmeye çalışan Putin Türkiye’den ve dünyadan daha kimleri etkilemeyi başaracak?