En yakınlarını iş cinayetlerinde kaybedenler, her ayın ilk pazarı Galatasaray Meydanı’nda “Vicdan ve Adalet Nöbeti” tutuyor… Dün Soma için tutulan nöbete katılıp ailelerle konuşma fırsatını buldum. Davutpaşa’dan Ostim patlamasına, Esenyurt AVM çadır yangınından Kozlu maden faciasına, ‘Arka Sokaklar’ dizi setinden Esenyurt Doğa Med hastanesine…
Sayısız ihmallerin sonucu olan cinayetlerde evlatlarını, kardeşlerini, eşlerini, anne-babalarını kaybetmiş, hukuk mücadelesini sürdüren acılı insanların söylediği şuydu: “Kaza değil, kader değil. Hepsi önlenebilir kazalardı… Sermaye sorumluluğunu yerine getirmiyor, devlet denetim yapmıyor, bilirkişi müessesi çürümüş, sendikalar ayrı alem, hakim ve savcılar da en alt sınırdan ceza verme yarışında…”
“Fıtrat” söylemine karşı Kur’an’ı hatırlatıyorlar: “Sen önlemini al, gerisini bana bak, demiş zaten… Madem fıtrat, devletin en tepesindekiler niye koruma ordusuyla dolaşıyor?”