Nasıl ki vekiller, Filistin için ortak bildiri yayınlayabiliyor. Aynı hassasiyeti Türkiye’de artık bir cinskırım (femicide) halini alan durum için de gösterebilirler.
Hükümet, defalarca verilen soru önergelerine, taleplere rağmen kaç kadının, nasıl öldürüldüğünü bir türlü cevaplamıyor. Oysa konu paraya gelince sayılarla konuşmayı. Müslümanlığa gelince sahip çıkmayı çok iyi biliyorlar.
“Eş seçiminde seçici olmayın”, “her kürtaj bir Uludere’dir” ve “kadınla erkek eşit değildir” diyebilen bir Başbakan yönetiyor ülkeyi. Sadece bu üç cümleyi yan yana koyunca kadınların neden korunmadığını… Yasalar çıkartılsa bile neden hala katlediklerini ve katillerin cezalandırılmadığını zaten anlıyorsunuz.
“Ailemizin Bakanı” etkisiz eleman, diğer tüm bakanlar gibi. Söylenen sözlerin, alınan önlemlerin hiçbir ciddiyeti yok. İktidar sahipleri, kadın özgürleşmeden bir toplumun özgürleşemeyeceğini gayet iyi biliyor.
Bu nedenle masum, savunmasız kadınların, bazen çocuklarının gözü önünde öldürülmesine ses çıkarmıyorlar. Analar üzerinde siyaset yapmaya gelince varlar!
Toplumu şizofreniye, ayrılığa, nefrete teşvik ederken verdikleri zararın bilincindeler. Umurları değil. Vicdanları yok, insan haklarına saygıları yok, iddia ettikleri gibi “Allah korkuları” hiç yok…