Ordudaki ve Emniyet’teki Fetullahçı çete büyük ölçüde temizlenmiş durumda ve 15 Temmuz’da halkımız böyle bir girişime geçit vermeyeceğini de gösterdi.
Ama bu demokrasi için nöbet tutulmaması gerektiği anlamına da gelmemeli.
Sorun, bu nöbetin hangi amaca hizmet edeceği ile ilgili.
Meydanlarda gerçek bir demokrasi talebi dile getirilecek ve o amaçla mı toplanılacak yoksa “15 Temmuz Anayasası” ve olağanüstü hal kararnameleri ile demokratik hakların neredeyse toptan yok edilmesine yönelik bir destek mi olacak?
Bu nöbet, darbe girişimi karşısında bütün unsurlarıyla el ele veren bir halkın yeniden birleşmesine mi hizmet edecek, yoksa halkımızı bir kez daha kamplaştırıp bölmeye mi?
Bu nöbet, düşünce özgürlüğünün bütün kısıtlamalardan kurtulmasını mı talep edecek, sadece tek bir fikrin seslendirilebildiği bir ortamı mı besleyecek?
Bu nöbet gerçek bir demokrasi nöbeti mi olacak, iktidar partisinin kendisi dışındaki herkesi “Fetullahçı ve bölücü” diye ötekileştirmesine mi hizmet edecek?