Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
YSK’nın üçüncü tartışmalı kararının tarihi daha yeni. Bu Recep Tayyip Erdoğan’ın üçüncü kez Cumhurbaşkanı seçilmesiyle sonuçlanan karardır.
Anayasa, genel oyla seçilen Cumhurbaşkanlarının iki kez görev yapabileceğini açıkça yazdığı halde, YSK Erdoğan’ın üçüncü kez aday olmasını kabul etti, seçim sonucunu da kesinleştirip, ilan etti.
YSK’nın bu kararı verirken ileri sürdüğü hukuki gerekçe için söylenebilecek tek şey “karakuşi” olduğu.
YSK, Anayasa’nın çok açık bir hükmünü bu kararıyla yok ederken TBMM’ye ait “Anayasa’yı değiştirme yetkisini” de gasp etmiş oldu.
YSK, kusura bakmasın ama kendi prestijini ve kararlarının tartışılmazlığını kendisi yok etti.
İmamoğlu aleyhine açılan “ahmak davası” da Erdoğan rejiminde YSK üyelerinin siyasi yönlendirmeye ne kadar açık olduklarını ortaya koyan bir başka örnek.
Bütün bunlardan sonra söyleyin bakalım: YSK’ya bundan sonra ne kadar güvenebiliriz?
Ve bir soru daha: Recep Tayyip Erdoğan, dördüncü kez aday olmak isterse, YSK ne yapar?
Kendisine “adaylığınız Anayasa’ya göre mümkün değildir” diye bir yanıt verir mi?
Yoksa, tıpkı bundan öncekinde olduğu gibi, hukuka takla attırarak bu adaylığın mümkün olacağına karar mı verir? Böyle bir karar verirse, YSK kararları kesin olduğuna göre Erdoğan, bir kez daha Cumhurbaşkanı adayı olabilir mi, olamaz mı?