Evet 17 Ağustos depreminden bu yana konuşmaktan başka bir şey yapmadık, artık bunu biliyoruz. Ama içimiz acıyarak görüyoruz ki tek kişiye endekslenen ‘alaturka sistem’ de bu depremle birlikte kelimenin tam anlamıyla enkaz altında kalmış bulunuyor.
Evet yüzyılın felaketinden söz ediyoruz, kolay değil elbette. Ama bir gerçek var ki eğer daha ilk günden devlet meseleyi ciddiyetle ele alabilseydi acılarımız bu kadar büyük olmayabilirdi.
Kabul edelim ki bu alaturka sistemle birlikte devletin kurumları büyük oranda zaafa uğratıldı, acı ama şu anda devletin hiçbir kurumu cumhurbaşkanının talimatı olmadan inisiyatif alıp müdahale etme yetkisine de kabiliyetine de sahip değil. Bugün enkaz altından yükselen çığlıkların ve yaşanan çaresizliğin temel müsebbibi bu sistemdir.
Acı olan şu ki memlekette hiçbir problemin ‘talimat’ olmadan çözülemez hale gelmesidir. Bu yüzden afetlere acil müdahale etmek ve koordinasyonu sağlamak üzere kurulan AFAD, yüzyılın felaketinde sınıfta kalmıştır, çünkü bu kurumda da uzman ekiplerin yerini liyakatsizler ordusu doldurmuş.