Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
İktidar bir taraftan sistematik bir şekilde ‘millet iradesine kayyım’ atarken, bir taraftan da Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu’nun tepesinde Demokles’in kılıcı gibi ‘siyasi yasak’ kılıcını sallandırıyor. “Bu yargısal bir süreç, iktidarla ne alakası var?” diyenlere, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un açıklamalarını hatırlatalım. Bakan Tunç diyor ki: “Bugün siyaset yapanlar, aynı siyasete devam ederlerse onların sonu da eski genel başkan gibi olur.”
Yani bakan Tunç açıkça demek istiyor ki ‘Sizi de Kılıçdaroğlu gibi yargılayabiliriz.’ Bu, bizzat bakan tarafından yargıyı yönlendirdiklerinin çok açık bir itirafıdır. Hiçbir demokratik ülkede, bir bakan kendini yargılama makamında göremez ama Türkiye’de görür…
Hemen belirtelim, 13 yıl CHP Genel Başkanlığı yapmış Kemal Kılıçdaroğlu dahil herkes ‘hakaret suçu’ndan yargılanabilir. Ama böyle bir suç ancak tazminat davasına konu olabilir. Eğer böyle bir iddia ile yargılanan eski CHP genel başkanını ‘siyasi yasak’ kapsamına alarak yargılarsanız, orada başka bir hesap var demektir ki; bunun adı, siyaseti ‘vesayet’le korkutmak olur.