100 yılın sonunda neden hala “demokratik cumhuriyet” olamadık?
Bırakın demokratik cumhuriyeti, siyasal İslamcı otoriter bir rejime nasıl savrulduk?
Rejim inşasında basının rolü nedir?
Bütün bu soruların cevabı belgeleriyle Taha Akyol’un kitabında cevaplanmış.
“Muhalif istemeyen” bir noktadan yola çıkınca 100 yıl sonra “muhalif istemeyen” başka bir noktaya varıyorsunuz.
Ve bu yüzyıl boyunca “basın”, bu “muhalif istemeyen” zihniyetin destekçiliğini yapıyor.
“Basın tarihinin” biraz da “utanç tarihi” olmasının asıl nedeni de bu zaten.