Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, Gezi eylemleri sırasında polis şiddetini sertçe eleştiren Almanya’ya yaptığı ziyarete de Gezi Parkı damga vurdu. Erdoğan hem katıldığı panelde, hem de Almanya Başbakanı Angela Merkel’le ortak basın toplantısında Gezi’deki polis şiddetine ilişkin sorularla karşılaştı; çareyi Alman polisiyle Türk polisinin şiddetini karşılaştırmakta buldu…
‘Gezi mezi değil’
Gezi eylemleri sırasında, “Benim polisim destan yazdı” diyen Erdoğan, Alman Dış Politika Enstitüsü’nde bir gazeteciden gelen Gezi sorusuna şu yanıtı verdi: “Frankfurt’ta, Hamburg’da eylemler yaşandı. Bizim polisimizde mukayese edilemeyecek şekilde görüntüler yaşandı. Bu görüntüler benim elimde var. Bunları nereye koyacaksınız? Orada Gezi mezi olayı da değil.”
120’si polis 500 yaralı
Hamburg, Erdoğan’ın dikkat çektiği polis şiddetine Ocak 2014’te, Rote Flore isimli kültür merkezinin kapatılması kararının ardından sahne oldu. 1989’dan bu yana solcuların işgali altındaki Rote Flora’nın kapatılmaması için binlerce kişi sokağa döküldü.
Alman polisi eylemcileri dağıtmak için sert önlemlere başvurdu. Özellikle de göçmenleri hedef alan ‘tehlikeli bölge’ uygulaması Avrupa’nın yanı sıra Türkiye’de de tepki çekti. Çatışmalarda yaklaşık 500 kişi yaralandı; 120’si polisti.
Başbakanın sözünü ettiği ‘Frankfurt eylemleri’ninse, 2013 yazında ekonomik kriz nedeniyle Avrupa Merkez Bankası’nın önünde kamp kuram göstericilere uygulanan şiddet olduğu sanılıyor. Alman polisi eylemcileri dağıtmak için gözyaşartıcı gaz kullanmış, onlarca kişi yaralanmıştı.
Ve Gezi’nin bilançosu…
Ancak tüm bunlar Gezi Parkı eylemlerinin ‘bilanço’sunun yanında hayli hafif kalıyor… Altı sivil ve 1 komiser hayatını kaybetti; 8 bini aşkın kişi yaralandı. Ölümlerin ikisi doğrudan polisin saldırısı nedeniyle, biriyse bilirkişi raporuna göre polis olduğu düşünülen faili meçhul sivil kişiler tarafından gerçekleşti.
İnsan Hakları Vakfı’na göre, Gezi Parkı eylemlerine ‘karıştığı’ gerekçesiyle 3 bini aşkın kişi gözaltına altına alındı. Gözaltı sayısı daha sonra azalsa da, tutuklanan kişiler ‘terör’, ‘yasadışı örgüt yöneticisi veya üyesi olmak’, ‘halkı isyana teşvik etmek’, ‘kamu malına zarar vermek’, ‘silah ve mermi bulundurmak’ veya ‘cami basmak’ gibi suçlarla itham edildi.
Eylemlere balkondan tencere-tavayla katılan en az 10 kişiye de ‘Kabahatlar Kanunu’na muhalefet ettikleri gerekçesiyle 88’er lira para cezası verildi.