ŞULE TÜRKER
suleturker34@gmail.com
Son dönemde Ortadoğulular başta olmak üzere birçokları tarafından medikal estetik uygulamaları için tercih edilen bir ülke haline gelen Türkiye, artık ‘en iyi haline ulaşmak isteyenler’ için favori adres.
Minimal non-invaziv (hastaneye gitmeden yaptırılabilen) işlemler, hızlı ve olumlu etkisi, iyileşme sürecinin çabukluğundan ötürü kadınlar kadar erkeklerin de tercihi. Öyle ki pek çok çalışan öğle arasında uygulama yaptırıp işine dönüyor. Her ne kadar ‘kopya yüzler’ ve ‘benzer ifadeler’ riski olsa da ufak dokunuşlarla kendini daha iyi hissetmek isteyenler doktorların kapısını çalıyor.
Genç-yetişkin, kadın-erkek artık herkesin radarına giren medikal estetiği, alanın önde gelen isimlerinden Dr. Dilara Uncu’yla konuştuk.
Uncu, “Kendimiz olmayı öğrenmek zorundayız. Başkasına benzemeyi istemek son derece yanlış. Herkes kendisinin en iyisi olmalı” diyor.
Buyursunlar…
İyileşmenin hızla olması tercih sebebi
Minimal non-invaziv işlemlere yoğun ilgiyi neye bağlıyorsunuz?
Medikal estetik, non-invaziv dediğimiz işlemleri içinde barındıran, dokulara fazla hasar vermeden uygulanan ve iyileşme süreci hızlı olan uygulamaları içeriyor. Daha fazla tercih edilmesinin sebebi, iyileşmesinin hızlı olması ve sosyal hayata dönüşü uzaklaştırmayan işlemler bütünü olması.
Kişilerin yüzünde dinlenmiş, sağlıklı, canlı ve dinamik görünüm yaratabilen işlemler bunlar. Kişiyi mutsuz edebilecek, kalıcı işlemler değiller. Bu işlemlerin içinde toksin uygulamalarıyla mimik kaslarının rahatlatılması, hyalüronik asit uygulamalarıyla yüzün lifting (kaldırma gücü) olan kemik üzeri yerlerin kuvvetlendirilmesi ve farklı ürünler kullanılarak yapılan mezoterapi teknikleri veya lazer sistemleri kullanılarak cilt kalitesinin arttırılması hedefleniyor.
Pandemi ya da hayat pahalılığına rağmen kişilerin bu işlemler için bütçe ayırmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Görselliğin önem kazandığı günümüzde insanlara kendini iyi hissettiren bu uygulamalar pandemiye rağmen ve belki de artarak tercih edildi. Sabah uyandığınızda, aynaya baktığınızda kendinizi yorgun, hüzünlü görmek motivasyonunuzu olumsuz etkiliyor. Kaliteli, parlak bir cilt ve dinlenmiş bakışlarla aynaya bakmak ve ‘iyi bir sen‘i görmek paha biçilemez.
En başta gelen şikayet; yorgun ve üzgün görüntü
Aesthetics’nin IPSOS ile birlikte yaptığı bir araştırma Türk kadınlarının en büyük memnuniyetsizliğinin cilt kalitesi olduğunu, şikayet konularının başında ise yorgun, üzgün görünüm ve sarkıklık geldiğini ortaya koydu. Size gelen danışanların şikayetleri ağırlıklı olarak ne?
Evet bu araştırma sonuçları çok iyi tespit etmiş. Bize gelen hastalarımızın da şikayetlerinin başında yorgun ve üzgün görünmek geliyor. Ciltteki sağlıksız görünüm ve renk eşitsizliği de çok mutsuz oldukları diğer durumlar.
Cilt kalitesinde iyileştirme için ne tür uygulamalar yapıyorsunuz?
Cilt kalitesini iyileştirme yönündeki tedaviler artık neredeyse diğer medikal estetik işlemlerden daha çok tercih ediliyor. Bu iş için özel geliştirilmiş lazer sistemleri kullanılarak lekeler tedavi ediliyor. Cildin elastikiyetinde çok önemli bir rolü olan kolajen sentezi, yine bu iş için geliştirilmiş lazer, enerji temelli cihazlarla uyarılıyor. Cildin nem deposu olan hyalüronik asit ve kolajen sentezinde kullanılan peptid ve vitaminler mezoterapi tekniğiyle cilt altına enjekte ediliyor. Cilt kalitesi artırılırken çok yönlü ve farklı etki mekanizması olan birçok yönteme ihtiyaç duyuluyor.
En fazla yaptığınız uygulamalar hangileri?
Gençlerin tercihi dudak dolgusu
Böyle bir ayrım yapmak zor aslında. Bundan 15 yıl önce en çok yaptığımız işlem, mimik kaslarını durdurmak ve rahatlatmak için toksin uygulamasıydı. Ama günümüzde talep cilt kalitesi yönünde arttı. Farklı yaş gruplarına göre de istekler değişebiliyor. 20-30 yaş aralığındaki hastalarımız daha çok dudak dolgusunu tercih ediyor.
Yaptığınız işlemler ne kadar sürüyor?
Minimal non-invaziv işlemlerde uygulamaların işlem süresi 15 dakika ile 45 dakika aralığında.
Gençler daha çok hangi uygulamaları talep ediyor?
Gençler daha çok cilt kalitesiyle ilgili işlemleri gözenek şikayetleri sebebiyle tercih edebiliyor. Dudak dolgusu, hyalüronik asit e dudak nemlendirme, diğer sık tercih ettikleri uygulamalar. Mimik kaslarıyla ilgili erken sorun yaşayanlar ise toksin tercih ediyor.
Medikal uygulamalar için en erken yaş kaç? En geç yaş var mı?
Bu işlemler için en erken ve en geç yaş diye bir sınırlandırma tıbbi sebeplerle yapılabilir. Toksin uygulamasına FDA 18 yaş olarak izin vermiş. 65 yaş üstünde de bazı ilaç kullanımları ve oluşabilecek yan etkiler sebebiyle doktorun karar verebileceği şekilde gerçekleşiyor.
“Şunu istiyorum” diye gelen kişiye istediği uygulama yapılıyor mu yoksa geri çevirdiğiniz ya da yapmadığınız işlemler oluyor mu?
Herkes her uygulamaya her zaman uygun olmaz. Gebelik ve emzirme döneminde uygulama yapılmıyor. Sık uçuk atakları, zona zoster enfeksiyonu ya da bağışıklığı düşürebilecek kronik hastalıklar veya ilaç kullanımında da uygulama yapmamayı tercih ediyoruz.
Kişiler bu uygulamaları yaptırmadan önce neleri bilmeli?
Bizdeki uygulamaların tümü ‘mezoterapi’ adı altında olan uygulamalar. Mezoterapinin kelime anlamı, iğneyle tedavi. İğneyle yapılan tüm tedavilerde kanama, morluk, şişlik gibi yan etkiler olabilir.
İşleme gelmeden önce alkol almamak, kan sulandırıcı ağrı kesici, aspirin kullanmamak önemli. Düzenli kan sulandırıcı kullananların doktoruna danışması gerekir. Gelmeden önce -iğneli işlemler ya da diğer ısılı tedaviler olsun- sıcak banyo, kese uygulamasını istemiyoruz. İşlem bölgesinde uçuk, enfeksiyon olmaması gerekir.
Gelecekteki en büyük sorun, kopya yüzler
Özellikle son günlerde medyada da yer alan bazı ünlü isimlerin yaptırdığı uygulamalar, birebir başka kişiler tarafından da yaptırılıyor. Benzerlikler öyle fazla ki… Seda Sayan’ın başkasının fotoğrafını kendi fotoğrafı sanması gibi. Bir hekim olarak siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bence gelecekte en büyük sorun bu olacak. Kendimiz olmayı öğrenmek zorundayız. Başkasına benzemek, benzemeyi istemek son derece yanlış. Kişiye özel değerlendirme yapılarak gerçekleştirilen uygulamalar doğal sonuçlar getirir. Benim önerim herkes kendisinin en iyisi olmalı. ‘İyi bir sen’ ya da ‘iyi bir ben’ güzel bir tanımlama oluyor.
Sosyal medyada medikal estetik alanındaki uygulamalara dair fotoğraflar artık sıklıkla yer alıyor. Bu durumun handikapları neler?
Kişisel Verileri Koruma Kanunu’yla bu veriler doktorlar için de yasalarla kontrol altına alındı. Ben de kişilerin fotoğraflarının yayınlanmaması görüşündeyim. Fotoğrafının yayınlanmasını isteyen kişi daha sonra bu isteğinde mutsuz olabilir. Olumsuzluklara, eleştirilere maruz kalabilir.
Medikal estetik uygulaması sonrası ölen ya da geri döndürülemez olumsuz sonuçlara dair zaman zaman basında haberler yer alıyor. Bunları neye bağlıyorsunuz. Kişiler neye göre doktor seçimi yapmalı?
Medyada yer alan bu haberler daha çok ‘merdiven altı’ denilen ruhsatsız yerlerde, doktor olmayan, hatta ülkemizde ikameti dâhi olmayan yabancı uyruklular tarafından yapılıyor. Bu konuda titiz davranmak lazım. Sağlık Bakanlığı’na bağlı il sağlık müdürlüğünden ruhsatlı klinik ve muayenehanelerde, Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Dairesi tarafından ruhsatlı, yan etkileri bilinen ürünler kullanılmakta. Diğer ruhsatsız yerlerde, ucuz ve yan etkileri bilinmeyen ürünler kullanılabiliyor ve olumsuz sonuçlar doğurabiliyor.
Minimal non-invaziv (hastaneye gitmeden yaptırılabilen) işlemler
Toksin uygulamaları
Dolgu (hyaluronik asit) uygulamaları
Radyofrekans
Lazerle cilt gençleştirme
Mezoterapi uygulamaları (hyaluronik asit, peptid, vitaminler ve mineraller)
İp uygulamaları.