CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, fiilen Meclis’in yetkilerinin elinden alındığını belirterek, referandumdaki oylamanın demokrasi veya ‘tek adam’lık arasında olacağını söyledi.

Fotoğraf: DHA
Partisinin eski vekilleri, parti meclisi üyeleri ve il başkanlarıyla genel merkezde bir araya gelen Kılıçdaroğlu, olağanüstü hal (OHAL) ilan edilmesiyle ‘bir darbe sürecine’ girildiğini savunarak, “12 Eylül darbesine bakın, aynı süreci şimdi yaşıyoruz. O dönemde darbe yapanlar apoletliydi, şimdi siviller aynı darbeyi yapıyor” dedi.
Referandumda oylamaya sunulan anayasa değişikliğinin, üzerine düşünülmüş bir değişiklik olmadığını belirten CHP lideri, demokratik sistemin askıya alınacağını, bunun da rejim değişikliği anlamına geldiğini ifade etti.
Siyasi partilerin genel başkanlarının aksine, cumhurbaşkanlarının Meclis’te ettiği yeminde tarafsızlık ilkesinin bulunduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Bir partinin genel başkanı Anayasa Mahkemesi’nin 15 üyesinden 12’sini tayin ederse orada yargı bağımsızlığından söz edilebilir mi? Bir siyasetçi eğer hakim tayin ediyorsa orada yargı bağımsızlığı olmaz” dedi.
‘Meclis’in yetkileri fiilen alındı’
Kılıçdaroğlu, kış lastiği ya da okulların açılıp-kapatılmasının kanun hükmünde kararnamelerle düzenlendiğini belirterek, “Şu anda zaten fiilen Meclis’in yetkileri elinden alınmış durumda. Sorun şu; Meclis Başkanı çıkıp şu açıklamayı yapmaya cesaret edemiyor; ‘Siz parlamentonun yetkilerini gasp edemezsiniz’ diyemiyor. Sorun burada. Herkes üstlendiği görevi yerine getirse sorun çözülecek” diye konuştu.
‘Kapı kapı dolaşılmalı’
Bunun parti değil memleket sorunu olduğuna dikkati çeken CHP lideri, “Bu çalışmanın böyle büyük mitingler düzenleyerek sonuca ulaşması mümkün değil. Bu çalışma doğrudan doğruya ev ev, kapı kapı, kahve kahve dolaşarak yapılması lazım. Bütün vatandaşlara anlatılması lazım” dedi.
Neden bir kişiye tüm bu yetkileri veriyoruz?
Düzenlemeyle devletin yapısı ve işleyişiyle ilgili düzenlemeleri Meclis’in değil başkanın belirleyeceğini, bunun yetki devri anlamına geldiğini, Anayasa’da “Yetki devredilemez” maddesinin bulunduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, “Buraya gelmeden önce Türk Dil Kurumu’nun sözlüğünü açtım. Sözlüğe baktım, ‘Diktatör nedir’ diye. Türk Dil Kurumu’nun sözlüğünde aynen şu yazıyor: ‘Bütün siyasi yetkileri kendinde toplamış kimse, diktatördür.’ Devletin resmi kurumu, Başbakanlığa bağlı. Evet, doğru. Yetkileri dağıtmak, hakları güvence altına almak varken, neden bir kişiye bütün bu yetkileri veriyoruz? Bunun mevcut cumhurbaşkanıyla da ilgisi yok. Bir anayasa bu. Sürekli olacak bir düzenleme” diye konuştu.
‘Öğleden sonra devlet kadroları değişecek’
Referandumda demokrasi ya da ‘tek adam’ tercihlerinin oylanacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Daha büyük bir tehlikesi var. Bir kişiyi, başkanı kandırdınız mı devasa Türkiye Cumhuriyeti’ni ele geçiriyorsunuz. Sadece yayımlayacağı kararnameler… Hazırlıkların tamamını yapacak. Müsteşar, genel müdür, büyükelçi, vali kim olacak… Bütün bunların hepsini yapacak. Devletin bütün kadrolarını bir öğleden sonra tamamını değiştirecek ve devleti ele geçirecek.”