Meclis’e sunulan bir raporda, her geçen gün maden ve HES projelerinin doğal hayatı yıkıma uğrattığı Türkiye’nin yakın gelecekte daha sıcak, kurak ve yağış açısından belirsiz bir iklim yapısına sahip olacağı belirtilerek, konunun acilen tartışılması gerektiği vurgulandı.
Yöneticilere iklim eleştirileri
Hürriyet’ten Erdinç Çelikkan’ın haberine göre, Küresel İklim Derneği, Tüketiciyi ve İklimi Koruma Derneği ile Yasama Derneği, ‘İklim Değişikliği Politikasının Geliştirilmesi için Türkiye’de Parlamentonun Rolünün Güçlendirilmesi Projesi’ni hazırlayarak Meclis’e sundu.
Raporda, konunun uzmanları tarafından Türkiye’de iklim değişikliğinin kritik bir konuma geldiği belirtilerek, şu tespitlerde bulunuldu: “Türkiye, sera gazları salınımının 2030 yılına kadar yüzde 21 azaltılmasını hedef olarak taahhüt etmiştir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 1990’da dört ton olan kişi başı salımların 2030’da 10.5 ton seviyesine çıkacağını belirtmiştir. Sıcaklık artışını sanayileşme öncesine göre 1.5 derecede sınırlamak için 2015’ten sonra, 2 derece hedefi için ise 2020’den sonra salımları azaltmak gerekiyorken Türkiye’nin salım artışı tam tersine hem hızlanmakta, hem de 2030’dan sonraya kadar artmaya devam etmektedir.”
Daha sıcak, kurak ve belirsiz
Son dönemde ülkedeki iklimsel değişimlere vurgu yapılan raporda, “Bir dizi bilimsel güncel çalışma, Türkiye’nin yakın gelecekte daha sıcak, daha kurak ve yağışlar açısından daha belirsiz bir iklim yapısına sahip olacağını ortaya koymaktadır. Nitekim Türkiye’de artık beklenmedik biçimde mevsimlerde anlık aşırı yağışlar, aşırı soğuklar ve olağan dışı yağmurlar ve seller yaşanmaktadır” denildi.
Raporda, Meclis konuyla ilgili acilen harekete geçmeye davet edilerek, şunlar ifade edildi: “İklim değişikliği ile mücadele politikalarının TBMM’nin yasama ve parlamenter denetim faaliyetleri kapsamında tartışılmaya açılması önemlidir.”