Meclis Başkanı İsmail Kahraman, ‘Meral Kılıçdaroğlu’ sözlerini savundu: “Masum bir teşbih.”
Eski MHP’li Meral Akşener, Kahraman’ın kendisine ‘Meral Kılıçdaroğlu’ dediğini öne sürerek açık mektup yazmış, özetle “Bir kadının soyadının ancak evlilik vasıtası ile değişeceği açık bir gerçek olmasına rağmen, bu kadar alçak ve şerefsiz bir yakıştırmayı yapmışsınız. Sizin hiç mi kutsalınız kalmadı? Siz kutsallarımızı ne zaman, nerede ve ne karşılığında bıraktınız?” diyerek tepki göstermişti.
Kahraman’dan yanıt var
Kahraman, Akşener’e yazılı açıklamayla yanıt verdi.
‘İki kişi arasındaki fikir ve siyasi söylemlerdeki paralelliği ifade eden bir teşbihin’, kişilerin mahremiyeti ve özel hayatıyla ilgili olarak algılamanın ‘cahillik veya art niyetlilik’ olduğu öne sürülen açıklamada, “Toplumumuzun gelenek görenek, örf ve adetlerini göz önüne aldığımızda bir bayanın ağzına alamayacağı böylesi çirkin sözlerle saygıdeğer Meclis Başkanımıza fütursuzca saldırması en hafif ifadeyle edep sınırlarını aşmaktır” dendi.
Açıklamada, Akşener’in darbe girişimi öncesinde ‘Yurtta Sulh’ ifadesini slogan haline getirdiği, ‘Yakında başbakan olacağım’ dediğini söylediği ifade edildi.
Kahraman’ın açıklamasının tamamı şöyle:
“Ramazan ayında İstanbul’da İş Dünyası Vakfı tarafından düzenlenen iftar yemeği sonrasında Sayın Meclis Başkanımızın ayaküstü birkaç kişi ile arasındaki konuşmada geçen masum bir teşbih, muhatapları tarafından gündem oluşturmaya ve gündemde kalmaya yönelik art niyetli bir şekilde kamuoyuna yakışıksız ifadelerle yansıtılmıştır.
Siyasi literatürde makul karşılanacak, siyasi görüşlerin müşterekliğini ifade eden bir teşbihin zorlamayla bir mağduriyet söz konusuymuş gibi paylaşılması, ‘mal bulmuş mağribi gibi’ ucuz ve seviyesiz bir siyasi polemik konusu yapılma çabası kabul edilebilir bir durum değildir.
İki kişi arasındaki fikir ve siyasi söylemlerdeki paralelliği ifade eden bir teşbihi kişilerin mahremiyeti ve özel hayatı ile ilgili olarak algılamak cahillik veya art niyetliliktir. Toplumumuzun gelenek görenek, örf ve adetlerini göz önüne aldığımızda bir bayanın ağzına alamayacağı, böylesi çirkin sözlerle, Saygıdeğer Meclis Başkanımıza fütursuzca saldırması en hafif ifadeyle edep sınırlarını aşmaktır.
15 Temmuz hain darbe teşebbüsü öncesinde ‘Yurtta sulh’ ifadesini yaptığı toplantıların tamamında slogan haline getiren, aynı tarihlerde katıldığı televizyon programlarında, milletvekili olmamasına, herhangi bir siyasi partinin genel başkanı konumunda bulunmamasına ve ufukta da seçim olmamasına rağmen ‘Yakında başbakan olacağım’ ifadelerini kamuoyuyla paylaşan, taşeronluğa teşne müflis bir siyasetçinin muhatap alınması söz konusu değildir. Bu açıklama kamuoyunun gerçekleri öğrenmesi ve doğru bilgilendirilmesi gayesi ile zorunlu olarak yapılmıştır.”