Türkiye’nin doğal güzellikleriyle de bilinen ikinci büyük adası Marmara’daki mermer ocaklarının yarattığı tahribatın telafi edilemez boyutlara geldiği belirtildi.
Zaman’dan Hüseyin Sarı ve Nur Muhammed Tarhan’ın haberine göre oranı yüzde 30’a varan kaplayan maden ocakları adanın ağaçla kaplı tepelerini adeta çöle çevirdi. Zeytinliklerin de kullanıma açılmasıyla tahribatın artmasından endişelenen çevre koruma örgütleri ve uzmanlar ocaklar kapandıktan sonra bile yeniden ağaçlandırmanın mümkün olmayacağı konusunda uyardı.
Madenler şehir merkezine tehlikeli derecede yakınlaştı
1985’te başlatılan maden faaliyetlerinin yoğunluğu nedeniyle adadaki rezervin oldukça azaldığı ifade edilirken, mermer ocaklarının şehir merkezine gittikçe yaklaşması en önemli sorunlardan biri olarak gösterildi.
Bir diğer iddiaya göre, mermer sahasında bulunan ve Bizans döneminden kaldığı düşünülen eserler işletme sahipleri tarafından tahrip edildi.
2007-2008 yılından beri hem araştırma yapmak hem de maden çıkarmak için satılan lisans sayısının 40 bini geçtiğini vurgulayan Doğa Derneği Genel Müdürü Engin Yılmaz, şu ifadeleri kullandı: “Doğanın ve canlıların hayatını göz ardı eden yasalaşma ve uygulama sürecinden vazgeçilmesi gerekiyor.”