Tüketiciler tarafından ‘pahalı’ olarak anılmak istemeyen marketler, artan rekabete karşı rakiplerini takibe aldı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) resmi enflasyonu yüzde 61,14 olarak açıklamıştı. Bağımsız sosyal bilimcilere göre bu oran daha yüksek.
Enflasyonun baz etkisiyle yıl sonunda düşmesini bekleyen iktidarsa, fiyat artışlarından zincir marketleri sorumlu tutmuştu. Başta BİM, CarrefourSA, Migros, ŞOK ve A-101 gibi zincir marketlere 2 milyar 671 milyon lira idari para cezası kesilmişti. Maliyetlerdeki artışları neden göstererek suçlamaları kabul etmeyen marketlerse cezaları yargıya taşıyacaklarını duyurmuştu.
Bu gelişmeler üzerine birçok market zincirinde sepet hacminin yüzde 40 civarında düştüğü tahmin ediliyor. Tüketiciler bu dönemde makarna, bakliyat gibi görece daha ucuz ürünlere yöneldi. Öte yandan tüketiciler gün içinde bile iki-üç kez değişebilen etiketlere karşı da marketleri yakın markaja alıyor, ucuz ürün neredeyse o markete gidiyor.
Ucuzluğun bu kadar önemli olduğu bir dönemde, marketlerin de en çok korktuğu konuların başında, ‘alışverişçinin intikamı’ geliyor.
Dünya’dan Özge Yavuz’a “Rakiplerdeki fiyatları takip etmezsek, adımız pahalıya çıkıyor. En büyük korkumuz alışverişçinin bizi cezalandırması” diyen bazı market yöneticileri, bugünlerde daha da artan fiyat rekabetine karşı, atağa kalktı.
Marketler, fiyatları takip etmek için rakiplerinin mağazalarına gizlice eleman yolluyor. Eskiden rakip marketlere haftada bir-iki kez gönderilen bu elemanlar artık her gün, bazen de günde iki kez fiyat tespiti yapıyor. Birer ‘casus’ gibi, ürünün fiyatını not alan ve hatta fark edilmemek için gerekirse ürün de satın alan bu elemanlar, bazen de fark edildiklerinde marketten dışarı atılıyor.
‘Rakipleri takip etmek zorundayız’
Karadeniz Bölgesi’nde faaliyet gösteren 245 market şubesini temsil eden Karadeniz PERDER’in başkanı ve aynı zamanda 12 şubelik Kalafatlar Marketleri’nin sahibi Osman Kalafat, “Rakipleri takip etmek zorundayız. Eleman gönderiyoruz, fiyatları öğreniyoruz, gerekirse ürün alıyoruz. Yerel zincirler arasında bu konuda bir dayanışma da var. Herkes birbirinin elemanını tanıyor, biliyor. Zaten piyasa fiyatı da böyle oluşuyor” dedi.
Enflasyonun bu kadar yüksek olmadığı dönemlerde de bu fiyat incelemelerinin yapıldığını, ancak bugün gelinen noktada, etiketlerin günde iki-üç kez değiştiğini vurgulayan Kalafat, şunları söyledi: “Bu değişimleri kontrol etmek zorundayız. Rakipte ucuz bizde pahalıysa, adımız pahalıya çıkıyor. Müşteri kaybetmek istemiyoruz ama kar marjlarımız çok düşük. Hatta genel giderlerini bile karşılayamayan zincirler var.”