Irak’ın eski başbakanı Nuri el Maliki, Musul’un geçen sene IŞİD’in eline geçmesi nedeniyle kendisi ve diğer üst düzeyli yetkililerin yargılanması çağrısında bulunan raporun ‘değeri olmadığını‘ ifade ederek, kentin düşmesinden dolayı Türkiye’yi suçladı.

Fotoğraf: Reuters
Maliki, sosyal medya sitesi Facebook’ta yer alan açıklamasında, Meclis komisyonundan geçen ve Maliki’yle birlikte 30’un üzerinde yetkilinin yargılanmasının yolunu açan kararın hiçbir değerinin olmadığını belirterek, “Musul’da olan Ankara’da planlanan bir komploydu, daha sonra bu komplo Erbil’e taşındı” dedi.
IŞİD ve El Kaide’nin en büyük destekçilerinin Türkiye ve Suudi Arabistan olduğunu savunan Maliki, “Bu iki ülke olmasaydı IŞİD de var olmazdı. Avrupa kapıları Türkiye’nin yüzüne kapandığında Ankara, Osmanlı İmparatorluğu rüyasıyla Ortadoğu’ya yönelip Irak ve Suriye’de yayılmacı politikalar başlattı” ifadelerini kullandı.
Maliki, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı Irak’ta Şiilere karşı yayılmacı bir politika izlemekle suçladı.
Maliki hakkındaki raporun Irak meclisinde oylanması bekleniyor.
Irak güçleri kenti bıraktı
IŞİD, 10 Haziran 2014’te dört günlük saldırının ardından Irak’ın ikinci büyük vilayeti, 1.8 milyon kişinin yaşadığı Musul’un neredeyse kurşun atmadan tamamen ele geçirmişti. Musul’da 2 binden fazla savaşçıyı hapishanelerden serbest bırakan IŞİD, bankaları yağmalamış, Musul hava üssü ve bölgede Amerikalılardan kalan helikopter dahil tonlarca mühimmata da el koymuştu.
IŞİD’e Musul dopingi
IŞİD’e adeta ‘doping etkisi‘ yapan bu zaferden dönemin başbakanı Maliki sorumlu tutulmuş, Irak güvenlik güçlerinin kaçışında bizzat Maliki’nin parmağı olabileceğine dair spekülasyonlara yol açmıştı. IŞİD’in Irak’ta durdurulamaz ilerleyişi Maliki’yi görevinden etmiş, Cumhurbaşkanı Fuad Masum geçen yıl ağustos ayında yeni hükümeti kurma görevini Şii koalisyonun aday gösterdiği Haydar el Abadi’ye vermişti.
Tüm bu gelişmeler çerçevesinde Musul’un düşmesiyle ilgili Irak meclisi bir rapor hazırladı. Ancak Maliki’nin kendisinin yargılanmasını talep eden bu raporun hiçbir değerinin olmadığını savundu.