Samsun’un doğal güzelliklerinden Ladik Gölü 11 kilometrekareden 7,2’ye kadar düştü. Doç. Dr. Muhammet Bahadır “Kuraklık böyle devam ederse 10-15 yılda Ladik Gölü’nü maalesef kaybetme noktasına doğru gidiyoruz” dedi.
Yüzen adacıkların bulunduğu göl, göç yolu üzerinde olması nedeniyle 90 farklı kuş türünü ağırlıyor.
Göl havzası, turna ve tahta balıkları ile tatlı su levreği, sazan, kızılkanat gibi balık çeşitliliği bölgedeki birçok vatandaşın gelir kaynağı.
Devlet Su İşleri 7’nci Bölge Müdürlüğü’ne göre gölde su seviyesi şu an minimum seviyelerde. Kuraklığın etkisiyle küçülen göl, şimdilerde sulama nedeniyle kullanımda değil.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nden Doç. Dr. Muhammet Bahadır 2024 yazında tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sıcaklık rekorları kırıldığını belirterek şunları söyledi:
* Buharlaşma miktarının olması özellikle su yüzeylerini, göl, akarsu ve kaynakları ciddi derecede olumsuz etkiliyor. Dolayısıyla kuraklık hem ürün çeşitliliğini hem ürün verimini hem tarımsal üretimi hem su kullanımını hem de kişi başına düşen su miktarını doğrudan doğruya belirleyen bir durum.
* Ladik Gölü’nden hem içme suyu hem tarımsal sulama hem de hayvancılık alanında faydalanılıyor. Ladik Gölü çevresinde birçok köy ve ilçe var. Gölü besleyen derelerin birçoğu kurumuş halde ve göl yeterince beslenemiyor. Kuru dereler sellenmeyle birlikte Ladik Gölü’ne inanılmaz miktarda alüvyon taşınıyor. Alüvyonun taşınmasıyla bu sefer ikinci ciddi bir sorun karşımıza çıkıyor.
* Birincisi, tekrarlayan kuraklığa bağlı bir çekilme var. İkincisiyse sellenmeye bağlı bu küçük derelerin getirmiş olduğu alüvyonlar doğrudan Ladik Gölü’ne boşalıyor. Ladik Gölü bir taraftan kuraklıkla sığlaşırken bir taraftan da gelen malzeme ile doluyor.
Yüzen adacıklar tabana oturdu
Ladik Gölü’nde yüzen adacıkların kuraklık nedeniyle tabana oturduğunu bildiren Muhammet Bahadır, şöyle devam etti:
* Yüzen adalar turizm açısından bölgede çok değerli. Torf olarak da kullanılıyor, çiçekçilikte özellikle doğal gübre olarak kullanılıyor. Tarımda verimi artırmak için yine toprağa karıştırılıyor. Peki onlar ne oldu bugün? Gölün tabanına oturdular, hareket etme özelliğini kaybettiler. Biz gölü nasıl kurtaracağız? Sürdürülebilir bir mekanizma ile bu gölün devamlılığını nasıl sağlayacağız?
* Ladik Gölü’nde suyu belirli seviyeye kadar tutuyoruz, belirli seviyeden sonra salma söz konusu. Özellikle salma sulama (vahşi sulama) sisteminden artık Türkiye olarak acil bir şekilde vazgeçmemiz lazım. Suyu tutup, onu damla veya fıskiyeli sulamayla yaparsak daha az miktarda suyla daha çok geniş alan sulayabiliyoruz. Mutlaka burada alınması gereken en önemli önlem, yerel yönetimlerle Ladik Gölü sulak alan yönetim planı uygulanması lazım. Halk kullanacak, belediye ve kaymakamlık önderlik edecek. Dengeli bir şekilde, ihtiyacı olduğu kadar ve dolayısıyla da gölü de koruyarak sulama işlemleri yapılacak.
* Ladik Gölü’nün 25 yıllık serüvenini uydu görüntülerinden de faydalanarak inceliyoruz ve her geçen gün su seviyesinin gerilediğini gördük. Gölün alanı daralmış, 11 kilometrekarelerden 7,2’ye kadar düşmüş. İklim böyle devam ederse, bu kuraklık böyle devam ederse, suya olan ihtiyaç bu şekilde devam ederse gelecek 10-15 yılda Ladik Gölü’nü maalesef kaybetme noktasına doğru gidiyoruz.